| Marcus, bak, biliyorsun bu konu hakkında benimle konuşabilirsin. Herşey yolunda. | Open Subtitles | ماركوس, يمكنك التحدث معي بهذا الأمر, فأنا أعرف. |
| Pekâlâ, ama ben polis değilim o yüzden benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | حسنا، أنا لست شرطياً لذلك يمكنك التحدث معي |
| Sadece bilmeni istiyorum, ben ona da değer veriyorum ve ... canını sıkan bir şey varsa, her zaman gelip benimle konuşabilirsin... | Open Subtitles | ... أريدكِ فقط أن تعرفين أنني أهتم به أيضاً , و لو هناك شيئ يزعجكِ بإمكانكِ دائماً القدوم إليّ و التحدث معي |
| Büyük bir şey gibi geliyor. Biliyorsun, her zaman benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | يبدو الأمر خطيراً، تعرفين أنه يمكنك التحدث إلي دائماً |
| benimle konuşabilirsin. Senin için buradayım. | Open Subtitles | تحدثي إلي أنا متواجدة هنا لأجلك |
| Her zaman benimle konuşabilirsin Ellen. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكِ التحدّث معي دوماً يا (إلين)! |
| Jaime, bu tür şeyleri benimle konuşabilirsin | Open Subtitles | جيمي ، يمكنك الحديث معي حول هذه الاشياء ، حسنا ؟ |
| Ben senin dostunum. benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | .لكني صديقك .تستطيعين التحدث معي |
| Kristy, biliyor musun benimle konuşabilirsin, tamam mı? Tabii ki. | Open Subtitles | كريستي ، تعلمين أنه يمكنكِ التحدث معي |
| İstersen benimle konuşabilirsin, o yüzden sordum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول, يمكنك التحدث معي إذا أردت |
| O dertler hakkında istediğin zaman benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التحدث معي في أي وقت تشاء |
| Ben buradayım. Her zaman benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | أنا هنا بإمكانكِ التحدث معي في أي وقت |
| benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | بوسعك التحدث معي |
| Mutsuzsan benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | إن كنت بائساً يمكنك التحدث إلي |
| Burada güvendesin. benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | أنت بأمان هنا يمكنك التحدث إلي |
| benimle konuşabilirsin Sarah. | Open Subtitles | لا بأس، تحدثي إلي سارة |
| benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ التحدّث معي. |
| Bana gelebilir ve benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | فيجب عليك القدوم إلي و الحديث معي |
| Fikrini değiştirirsen en azından benimle konuşabilirsin, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ، اذا غيرت رأيك يمكنك التحدث الي |
| Baba benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | أبي, يمكنك التحدث لي |
| İstiyorsan benimle konuşabilirsin, ama seni yanımda istemiyorum. | Open Subtitles | يمكنك التكلم معي لو أردت لكن لا تقترب مني |
| Bütün gece bana bakıp duracaksan, en azından benimle konuşabilirsin. | Open Subtitles | إن كنت ستنظر إليّ طوال الليل، على الأقلّ بوسعك التحدّث إليّ! |