| Eğer benimle konuşmazsan, işverenini satmaya çalıştığını varsayacağım. | Open Subtitles | لو لم تتحدث معي فسأعتقد أنك تحاول خيانة مديرك |
| benimle konuşmazsan sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | ,إن لم تتحدث معي فلا يمكنني مساعدتك |
| benimle konuşmazsan sana yardım edemem. | Open Subtitles | سارة: لا أستطيع مساعدتك إن لم تتحدث معي |
| - benimle konuşmazsan, katil olabilirim. | Open Subtitles | , لو لم تتحدث إليّ قد أقتل أحد |
| - Eğer benimle konuşmazsan, | Open Subtitles | إذا لم تتحدث معي |
| benimle konuşmazsan anlamam. | Open Subtitles | ليس إذا لم تتحدث معي |
| Henry, benimle konuşmazsan ya da canını neyin sıktığını söylemezsen ben nasıl-- | Open Subtitles | (هنري)، إن لم تتحدث معي إن لم تخبرني بما يؤرقك كيف لي أن... |