"benziyordu" - Traduction Turc en Arabe

    • بدا
        
    • بدت
        
    • تشبه
        
    • بدى
        
    • شكله
        
    • يبدو مثل
        
    • تبدو مثل
        
    • يشبهك
        
    • شكلها
        
    • كان يشبه
        
    • كان مثل
        
    • بَدا
        
    • يُشبه
        
    • يشبهه
        
    • يبدو كأنه
        
    Bu sıra dışı bir tanktı, dikey duruyordu... ve eski bir kazana benziyordu. Open Subtitles المستوعب نفسه كان غير عاديا , لقد كان أفقيا بدا وكأنه مرجل قديم.
    Kafası karışık ve dürüst birine benziyordu. Sahtekarın teki oysa. Open Subtitles بدا كأنه صادقاً ومتعثراً لكن الواقع, أنه مجرد مزيَف كبير
    Biraz deli olabilirdi ama, çok tatlı bir kıza benziyordu. Open Subtitles قد تكون غريبةً بعض الشيء، لكنّها بدت كفتاة لطيف جدًا.
    Dişleri, dil taşına benziyordu. Bu taşlar, Malta'da ve Floransa yakınlarındaki dağlarda diğer taşların arasında görülen tuhaf taşlardı. TED لها أسنان تشبه حجارة اللسان، صخور غريبة ترى داخل الصخور الأخرى في مالطا والجبال القريبة من فلورنسا.
    Bu adamın şuuru tamamen yerindeydi. Bir işadamına benziyordu. Open Subtitles الرّجل كان مُسيطرٌ تمامًا، بدى وكأنّه رجل أعمال
    Mesleğinin zirvesinde. Tıp dergisindeki resmini gördüm. Görünüşü bile benziyordu. Open Subtitles لقد رايت صورته في الجريدة لقد كان حتى شكله يشبهني
    Bir değişiklik yapmak istiyorsan bir alaya katılmaya benziyordu, bu nedenle kaydoldum. Open Subtitles بدا كالفوج المناسب للانضمام إليه أن أراد المرء إحداث فرق، لذا انضممت.
    Zaman, kitaptan koparılarak etrafa saçılan sayfalara benziyordu. TED الوقت بدا وكأنه صفحات مُزِقت من كتاب وتبعثرت في كل الأنحاء.
    Buckminster Fuller'in jeodezik kubbelerine benziyordu. TED لقد بدا مثل قبة بوكمينستر فولر الجيوديسية.
    Gümüşümsü iple işlenmiş bir çelenge benziyordu ve orada boşlukta pırıldayarak asılı duruyordu. TED بدا وكأنّه إكليل منسوج من خيط فضّي، فتدلّى في الفضاء يسطع بريقاً.
    Öncede söylediğim gibi, Dünya'ya çok benziyordu, işte toprak kum tepeciklerini görüyorsunuz. TED كما قلت سابقاً، بدا شبيهاً كثيراً بالأرض، كما ترون الكثبان الرملية
    İlk figür, papaz gibi göründü, ikincisi ise şeytana benziyordu. TED بدا الشكل الظليلي الأول كأنه الإله، بينما الشكل الظليلي الثاني مَثّلَ الشيطان.
    Sonuç olarak, ara formlar neye benziyordu? TED بعد كل شيء، كيف بدت الأشكال الوسطية له؟
    10 milyar yıl önce neye benziyordu, 10 milyar yıl sonra nasıl görünecek? TED كيف بدت منذ 10 مليارات عام؟ أو كيف ستبدو بعد 10 مليارات عام في المستقبل؟
    Sarılıp sarmalanmışken bu daha çok şuna benziyordu -- pek de güzel değil. TED وقد بدت هكذا .. وهذا غلافها لا تبدو جميلة في الواقع
    Burada bir şey anlatmaya çalışıyorum. Aynen Elois'e benziyordu. Open Subtitles أحاول إخباركم قصة ، كانت تشبه اليوس كثيرا
    Buarada bir şey anlatmaya çalışıyorum. Aynen Elois'e benziyordu. Open Subtitles أحاول إخباركم قصة ، كانت تشبه اليوس كثيرا
    Carlton'ın oyun arkadaşlarından birine benziyordu. Open Subtitles بدى لي كانه احد رفاق كارلتون في لعبة السكواتش
    Koma, şok, kış uykusu... Neye benziyordu? Open Subtitles غيبوبة ، صدمة ، بيات شتوي ، أى شئ كيف كان شكله ؟
    Şerif Nathan'a benziyordu. Van Cleef, psipokat katil. Open Subtitles انه يبدو مثل المارشال ناثان فان كليف القاتل المعروف
    Çok güzel değildi ama hoş bir kıza benziyordu. Open Subtitles هي ما كانت بنت جميلة جداً لكنها تبدو مثل البنت اللطيفة
    Merhaba. Umarım numara doğrudur. Mesaj, senin sesine benziyordu. Open Subtitles مرحباً، أتمنى أن يكون الرقم صحيحاً فهو يشبهك
    İtalyan'dan çok Rum'a benziyordu. Open Subtitles شكلها يونانى أكثر منها ايطالية
    Edison ampulü icat ettiğinde, aşağı yukarı böyle bir şeye benziyordu. TED أديسون عندما اخترع المصباح الكهربائي كان يشبه الى حد كبير هذا
    Jack'e benziyordu, Elizabeth'in evindeki kadar gelişmemişti. Open Subtitles كان مثل جاك، ولكن ليس كما وضعت بوصفها واحدة في مكان إليزابيث.
    Artı işareti daha çok bölü işaretine benziyordu, o yüzden pek inanamadım. Open Subtitles بَدا الرمزُ إيجابياً ل بالمائة، لذا لَستُ مقتنعَ.
    Doğrudan gözlere elektrik şoku verilmesine benziyordu. Open Subtitles كان الأمر يُشبه تلقي صدمة كهربائية عبر العيون.
    Oralarda bir yerde, aktör Idris Elba'ya benzeyen bir adam vardı. En azından 20 yıl önceki hâline benziyordu. TED في مكانٍ ما، يوجدُ هناك رجلاً يشبه قليلاً الممثل (إدريس إلبا)، أو كان يشبهه على الأقل قبل عشرين عاماً
    Çok mutlu bir rüyaya benziyordu. Ya da belki çarşaflar buruşmuştu. Open Subtitles كان يبدو كأنه حلم جميل أو أن الأغطية قد تم تجعيدها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus