| Seni onu asla sevmedin ve beraber olmamızı hiç istemedin. | Open Subtitles | أنتي لم تحبيه أبداً أنتي لم ترغبي أن نكون معاً |
| Daha fazla bu şekilde yaşayamam beraber olmamızı istiyorum. | Open Subtitles | لم أعد أستطيع العيش هكذا وأريد أن نكون معاً |
| Nereye gidersek gidelim, ne yaparsak yapalım her zaman beraber olmamızı istiyorum. | Open Subtitles | ولا يهم أين نذهب أو ماذا نفعل أريدنا أن نكون معاً |
| Hayır ama biri beraber olmamızı istiyor gibi. | Open Subtitles | لا ولكن يبدو بأن شيئاً ما يريدنا بأن نكون معاً |
| Yokluğum , beraber olmamızı sağlayacak bazı düzenlemeleri yapmak içindi. | Open Subtitles | تغيبت لأرتب أمراً لكي نكون معاً |
| beraber olmamızı istiyorsan, yapmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تفعل ذلك لكى نكون معاً |
| Bayan Havisham beraber olmamızı istiyor diye düşünmüştüm hep. | Open Subtitles | (بحماقة, قد تمنيت ان تكون الآنسة (هافيشم قد خططت لنا ان نكون معاً |
| Matty sadece gece yarısı beraber olmamızı umursamamakla kalmıyordu aynı zamanda takılma yok anlaşmamızı da önemsemiyordu. | Open Subtitles | (ماتي) ليس فقط لم يهتم بأن نكون معاً في منتصف الليل لكن من الواضح أنه لم يكن قلق بشأن اتفاقنا حول عدم اقامة علاقة |