| Durumumun daha iyi olduğunu Saul Berenson'a söylebilir misin acaba. | Open Subtitles | وأتساءل عما إذا كنت تستطيع اخبار سول بيرينسون عن تحسن حالتي |
| Saul Berenson'la bağlantı halinde olduğumu sana düşündürten ne? | Open Subtitles | مالذي يجعلك تعتقدين اني على اتصال بسول بيرينسون ؟ |
| ..bakımı Holly Berenson ve Eric Messer a aittir | Open Subtitles | "صوفى كريستينا نوفاك " الى " هولي بيرينسون " و " أيريك ميسير " |
| Evet, kulağa çok cazip geliyor... ama yabancı yatırımcılarla yapılacak toplantı için kullanılacak finansal modelleri... güncellemek için Berenson'ın bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أجل.. هذا عرض مغري جداً ولكن بارنسون يريدني أن أجدد هذه النماذج المالية |
| Evet, kulağa çok cazip geliyor... ama yabancı yatırımcılarla yapılacak toplantı için kullanılacak finansal modelleri... güncellemek için Berenson'ın bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أجل.. هذا عرض مغري جداً ولكن بارنسون يريدني أن أجدد هذه النماذج المالية |
| Saul Berenson, senato altkuruluna ifade vermeden önce bunu biliyor muydu? | Open Subtitles | هل كان سول برينسون يعلم عندما قدم شهادته أمام لجنة مجلس الشيوخ ؟ |
| Amir hâlâ Bay Berenson. | Open Subtitles | لا تزال يكون هذا السيد بيرينسون. |
| Bu adam, CIA Şefi Saul Berenson kardeşlerimizi bize geri getirecek. | Open Subtitles | هذا الرجل، (صول بيرينسون) مدير وكالة الاستخبارات، سوف يعيد إلينا أشقاءنا |
| - Generalin hatrına, sadece konuşmaya geldim sorgulanmaya değil Bay Berenson. | Open Subtitles | كخدمة للواء، وافقت أن أدردش معك يا سيد (بيرينسون)، وليس استجواب |
| Bay Berenson, burası gibi istihbarat servisinizin koruduğu bir yerden kaçırıldı. | Open Subtitles | السيد (بيرينسون) خُطف من منطقة تسيطر عليها الاستخبارات الباكستانية تماما كهذه |
| Saul Berenson görevin o noktalarında üzeri kapalı belge buldu. | Open Subtitles | (سول بيرينسون) وجد مستند منقح يشير إلى تلك العملية. |
| Bay Berenson, Heyet uygulamasina uygun olarak ayaga kalkip yemin eder misiniz? | Open Subtitles | السيد (بيرينسون)، وفقا النهج الممارس للجنة، هل يمكنك الوقوف وأداء اليمين؟ |
| Bu işi yarın Berenson ile hallederiz. | Open Subtitles | سوف نتفق مع بارنسون غداً |
| Berenson'a kendim giderim. | Open Subtitles | سوف أذهب لـ بارنسون بنفسي |
| Bu işi yarın Berenson ile hallederiz. | Open Subtitles | سوف نتفق مع بارنسون غداً |
| Berenson'a kendim giderim. | Open Subtitles | سوف أذهب لـ بارنسون بنفسي |
| Saul Berenson aradı. Hazırız. | Open Subtitles | (سول بارنسون) إتصّل للتو، نحنُ معهُ الآن. |
| Artı, size ne dersem diyeyim... Saul Berenson iki ateş arasında kalıyor. | Open Subtitles | زد أن أيما أخبركم به، سيصيب (صول برينسون) في تبادل إطلاق النار |
| Saul Berenson'dan. Dedi ki ne yapacağını bilirmişsin. | Open Subtitles | (من (صول برينسون قال أنك ستعلمين ما تفعلينه بها |
| Saul Berenson binadan bir flaş bellek çıkarttı sonra kulübünde Otto Düring ile buluştu. | Open Subtitles | (صول برينسون) هرّب وحدة تخزين من المحطة ثم التقى (أوتو دورينغ) في ناديه |
| O halde, sanirim sizin zamanlamanizi sorguluyorum Bay Berenson. | Open Subtitles | حسنا إذن، أعتقد أنّي أسأل عن توقيتك، سيد (بيرونسن). |
| Ve ikincisi Bay Berenson'ın bunu bilerek yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | والثاني، أنا لا أعتقد أن السيد برنسن يفعل ذلك عن قصد. |
| Boldugum icin uzgunum, efendim ama Saul Berenson burada. | Open Subtitles | آسفة على المقاطعة سيّدي (لكن وصل (سول بارينسون |