| Bu hediye oldukça besleyici, dişi çiftleşme sırasında ve sonrasında bunu yiyor. | TED | في الواقع تكون هذه الهدايا مغذية للغاية وتأكلها الأنثى أثناء التزاوج وبعده. | 
| Böğürtlenlerde yağ yoktur yani ayılar için hiç de besleyici değildirler. | Open Subtitles | التوت ليس به دهن لا يوجد به قيمة مغذية ظاهرة لهم | 
| Bu orman öyle bereketli ki besleyici gıdalar kolaylıkla bulunabiliyor. | Open Subtitles | الغابةغنيةجداً، حيث أن الطعام المغذي يمكن أن يجمع بسرعة جداً. | 
| Ucuz, taşınabilir, besleyici. | Open Subtitles | إنها رخيصة وقابلة للحمل ومغذية بشكل مقبول. | 
| Tüm bu mükemmel besleyici maddeleri nasıl alırsınız? | Open Subtitles | كيف بإمكانهم جعل اطفالهم يأكلون كل هذه المواد المغذية | 
| En ufak besin maddesini bile besleyici özelliği için alıyordum. | TED | وقد كان كل شيء أأكله أأكله فقط لقيمته الغذائية | 
| Bizim vejeteryan beslenme şeklimizden daha besleyici bir beslenme yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك شيء أكثر تغذية من حميتنا النباتية | 
| Sekoyanın bir parçası çürümeye yüz tuttuğunda, Sekoya, kendi gövdesine kökler yollar ve dağılma aşamasındayken, besleyici maddeleri kendine çekerek yaymaya başlar. | TED | وإذا بدأ جزء من الشجرة بالتحلل، ستُنبت جذورا على شاكلتها وستسحب المغذيات من نفسها خلال عملية انهيارها. | 
| Benimle yalnızca, besleyici yemek yiyebilirler. | Open Subtitles | لكن عندى قاعدة واحدة أن يتناولوا طعاماً مغذياً وصحياً معى فحسب | 
| Ayrıca,bazı gıdalar protein ve vitaminler gibi besleyici öğeler bulundururken bazıları da çok daha az besin değeri içerir. | TED | ناهيك عن حقيقة أن بعض الأطعمة تقدم مواد مغذية كالبروتينات والفيتامينات، بينما تقدم الأخرى قيمة غذائية أقل بكثير. | 
| Pekala. Bu arada bunların besleyici olduğunu düşünüyorum? | Open Subtitles | هذا عادل، أفترض أن هذه الوجبات الخفيفة مغذية | 
| Fakat menüdeki ilk yemek yeşillik değil, israf edilemeyecek derecede besleyici ve de protein zengini olan yumurta kapsüllerinin kabuklarıdır. | Open Subtitles | ولكن الوجبة الأولة في القائمة ليس الخضار, ولكنغلافبيضتها, غنية بالبروتين و مواد مغذية لا يجب أن تهمل. | 
| Bu orman oyle bereketli ki besleyici gidalar kolaylikla bulunabiliyor. | Open Subtitles | الغابةغنيةجداً، حيث أن الطعام المغذي يمكن أن يجمع بسرعة جداً. | 
| besleyici bölme yeterli gelmiyor bir beş saat kadar daha dayanır. | Open Subtitles | لن يبقيها السائل المغذي على قيد الحياة سوى لخمس ساعات أخرى. | 
| Karaciğer, akciğer, baş, kuyruk, böbrekler, testisler, Geleneksel olan bu şeylerin hepsini, mutfağımızın lezzetli ve besleyici parçaları ziyan oluyor. Sakatat tüketimi son 30 yılda Amerika'da ve İngiltere'de yarı yarıya indi. | TED | الكبد، الكليتان، الرؤوس، الأذيال، الرئتان، الأعضاء، كل هذه الأشياء أجزاء تقليدية لذيذة ومغذية من أكلنا تذهب للنفاية. استهلاك المخلفات انخفض إلى النصف في بريطانيا وأمريكا في الثلاثين عاماً الماضية. | 
| Av ve avcıları tespit etmekte iyi olanlar ve zehirli bitkileri besleyici olanlardan ayırt edebilenlerin yaşama ve üreme konusunda daha iyi şansları vardı. | Open Subtitles | و من كانوا جيدين في رصدِ الطرائد و المفترسين و التمييز بين النباتات السامة و المغذية كان لديهم فرصة جيدة للعيش و التكاثر. | 
| - Yedikleriniz iğrenç. - Onlar çok besleyici. | Open Subtitles | ـ وجبتك الغذائية مقرفة ـ إنهم مغذيين للغاية | 
| Hiçbir şey şaşırmaktan, hayrete düşmekten daha besleyici, daha ufuk açıcı değildir. Ki bu da hepimizin neden burada, TED' de olduğumuzu gösteriyor, değil mi? | TED | لا شيء أكثر تغذية أو أكثر تحفيزًا للعقل النشط المتحقق من المفاجأة والدهشة ولهذا نحن جميعًا هنا في تيد TED، أليس كذلك؟ | 
| Anne sütü bir bakıma mucizevi bir şey: bebek için besleyici ögeler içermesinin yanında yararlı mikroplar için de besin içerdiği görülüyor. | TED | حليب الأم نوع من المعجزات: بالإضافة إلى كونه يحتوي على مغذيات للطفل، يحوي المغذيات للميكروبات المفيدة أيضاً. | 
| Bu yeşillikler, aslında onları aylarca idare edebilir ancak daha besleyici yiyeceklere ihtiyaçları var. | Open Subtitles | هذه النباتات، يمكن أن تسدّ رمقهم لشهور لكنهم سيحتاجون شيئاً مغذياً أكثر | 
| Dünyada bundan daha besleyici hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لا شئ فى العالم يستطيع هزيمت هذه التغذيه | 
| Çok besleyici bir çorba olmuş ama çorbadan çok tıbbi ilaca benzemiş. | Open Subtitles | هذا يبدو حساء شهى و مغذى لكن فى الواقع انة حساء طبى | 
| Her üç günde bir, yavrularına besleyici bir ziyafet çekmek için derisini yenilediği ortaya çıktı. | Open Subtitles | ولحسن الحظ إن جـلد الأم ينمو مجدداً كل ثلاثة أيام ذلك لتزويد صغارها بوجبة طعام آخرى مغذيه | 
| İnsanların önceden paketlenmiş besleyici bir kahvaltının keyfini çıkarmaları için daha aradan yüzlerce yıl geçmesi gerekecekti. | Open Subtitles | وكان أمامهم مئات السنوات كي يتمتعوا فطور معلب ومغذي. | 
| Bu çok lezzetliymiş hem de besleyici. En harika yiyecek. | Open Subtitles | ،هذا لذيذ ومغذّي للغاية .إنّه الطعام النهائيّ | 
| Madem bu çok besleyici, niçin sizi hiç bunu yerken görmüyorum? | Open Subtitles | اذا كان مغذي جداً ، لماذا لا أراك تأكلينه ؟ |