| Ayrıca, beyzbolda bir de belli araç gereç ve belirli yetenekler var. | TED | وأيضاً, بالطبع, في البيسبول, هناك معدّات محددة و مهارات محددة. |
| beyzbolda her zaman bir kazanan vardır. bu da demek oluyor ki beyzbolda her zaman bir de kaybeden vardır. | TED | هناك دائماً رابح في البيسبول, وهذا يعني أن هناك دائماً خاسر في البيسبول. |
| Belki fark etmişsinizdir, beyzbol ve pizza karşılaştırmasında, beyzbolda hep emirler var. | TED | لابدّ أنك لاحظت في نموذج مقارنة البيسبول والبيتزا, تحت البيسبول يوجد أوامر فقط. |
| Görüyorsunuz ya, beyzbolda hiç günah yok. | Open Subtitles | كما ترون، ليس هناك ذنب في لعبة البايسبول |
| Çünkü, akıllarının beyzbolda olmadığı kesin. Hey, Bay Hormone, şuna bir bakın. | Open Subtitles | بالتأكيد ليس البايسبول. أيها الثائر انظر إلى هذا |
| beyzbolda ağlamak yoktur. | Open Subtitles | لا يجب البكاء خلال لعب كرة القاعدة |
| Yanlış anlama ama, ben de oraya gittim ve beyzbolda şampiyon olan takımda yeraldım. | Open Subtitles | مع فائق احترامي، ارتدت نفس المدرسة، وأعمل لدى النادي الفائز بالدوري. |
| Taraftarlar, beyzbolda geçmiş yılların sıradışı anlarını gösteren stadyum televizyonuyla eğlendiriliyor! | Open Subtitles | والأنصار يتمتعون برؤية الملعب الملائكى و رؤية لحظات غير عادية فى البيسبول على مر السنين |
| Bu beyzbolda faul topunu yakalamak gibi. | Open Subtitles | الأمرُ أشبه بإمساك كرةٍ خطأ في لعبة البيسبول لا. |
| Sen bunda daha iyisin. Her şeyde daha iyisin. beyzbolda bile daha iyisin. | Open Subtitles | إسمعى أطفالك يرتدون الثياب الثقيلة أنتِ أفضل فى لعب البيسبول |
| Ve işte beyler, beyzbolda, üç vuruş hakkınız var ve ardından dışarıdasınız. | Open Subtitles | ولذلك يا سادة, في لعبة البيسبول ثلاث ضربات وتخرج |
| beyzbolda anlaşın ve hayatlarınıza devam edin.. | Open Subtitles | حلَوا خلافاتكم في ملعب البيسبول ومن ثم امضوا قدماً في حياتكم |
| 1937, beyzbolda en değerli oyuncu? | Open Subtitles | لعام 1937 أفضل لاعب بالموسم لرياضة البيسبول |
| Ve beyzbolda da 108 dikiş vardır. | Open Subtitles | وهناك 08 1 نقطة في لعبة البايسبول. |
| Sevişmek beyzbolda topa vurmak gibidir. | Open Subtitles | ممارسة الحب كضرب طابة البايسبول |
| beyzbolda her şeyi sayarız. Yani, tanrım bütün yaptığımız bu. | Open Subtitles | نحن نعد كل شيء في البايسبول ، أقصد إلهي ! |
| Walt Whitman bir keresinde şöyle demişti: "beyzbolda harika şeyler görüyorum. | Open Subtitles | قال "(والت ويتمان)" مرة "أرى أمورا رائعة فى البايسبول" |
| beyzbolda ağlanmamalı. | Open Subtitles | لا بكاء في كرة البايسبول |
| Sayın Yargıç, beyzbolda tur vuruş rekorunu kırarsanız biri şöyle der, "Beyzbol sopan mantarlıymış°" | Open Subtitles | حضرتك، عندما تحطمين رقم كرة القاعدة القياسي ويقول أحدهم "مضربكِ متصدّع" تظهرين له العكس بقَلبه |
| beyzbolda amigoluk yapılmaz. | Open Subtitles | ليس هنالك هتاف في كرة القاعدة |
| beyzbolda öpüşmek yoktur, Steve. | Open Subtitles | (ليس هنالك تقبيلٌ بـ"كرة القاعدة"، يا (ستيف |
| Yanlış anlama ama, ben de oraya gittim ve beyzbolda şampiyon olan takımda yeraldım. | Open Subtitles | مع فائق احترامي، ارتدت نفس المدرسة، وأعمل لدى النادي الفائز بالدوري. |