Tanrım, annemi beceren herifi herkesin bildiği şeyi, yani onu sevmediğini görememesi için kör ettiğin için çok ama çok minnettarız. | Open Subtitles | شكر كبير لأعمائك الأحمق الذي يصاحب امي لكي لا يرى مايعرفه الجميع |
Will'in bildiği şeyi bildiğini kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تخبري أحدًا أنكّ تعرفين مايعرفه (ويل). |
Ancak daha az sayıdaki adamımız Danimarkalıların bildiği şeyi bilirse korkuları bilgiyle uzaklaştırılabilir. | Open Subtitles | لكن رجالنا الضعفاء إذا كانوا يعرفون ما يعرفه الدنماركيين سيُطرد الخوف بالمعرفة، بغض النظر عن حدة أسنانهم |
Swagger en iyi bildiği şeyi yapmaya çalışacak. | Open Subtitles | سيتصرف ^سواجر^ بناء علي ما يعرفه |
Şimdi geriye kalanımızın bildiği şeyi öğreneceksin. | Open Subtitles | الآن، يجب أن تعرف ما يعرفه الآخرون |