| Bu kazanın can kaybıyla sonuçlandığını size bildirmem gerekiyor. | Open Subtitles | مطلوب مني أن أعلمك أن الحادث أدى إلى فقدان حياة |
| Efendim, Başbakan'ın geldiğini size bildirmem istendi. | Open Subtitles | سيدي، طُلب منّي أن أعلمك أنّ رئيس الوزراء في طريقه إلى هنا. |
| Derhâl bildirmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ففكرت أنه من الأفضل أن أبلغ عن هذا الأمر فوراً. |
| Sigortama bugün bunu bildirmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أبلغ عن هذا الأمر إلى التأمين الخاص بي اليوم. |
| Bir tek eğer birilerine zarar verme niyetindeysen onu bildirmem gerekir. | Open Subtitles | الإستثناء الوحيد، لو أنكِ تخطّطين لإيذاء أيّ شخص، فعليّ الإبلاغ عن ذلك |
| Kusura bakma ama pek ikna olmadım. Ama bunu bildirmem gerek. | Open Subtitles | حسناً، سامحيني إذا لم أكن مقتنعاً تماماً ولكن يجب عليّ الإبلاغ عن هذا |
| Polisler onun için geldiyse bunu bildirmem gerekecek. | Open Subtitles | تعلمين، هذان الشرطيان هنا لأجله، أود التبليغ عن هذا |
| Kanal, programların iptal edildiğini bildirmem için maalesef beni gönderdi. | Open Subtitles | .. فى التقديرات و التصنيفات لذا ... فإننى فى موقف لا ... اُحسد عليه |
| Hayatlarımız gibi bildiğinizi bildiğimi bildirmem sadece bir formalite. | Open Subtitles | هذه شكلية مجرّد... إلى أعلمك أعرف بأنّك تعرف. |
| Size bildirmem gerekir ki, evinize Fransız ordusu adına el kondu. | Open Subtitles | -لابد أن أعلمك أن منزلك أستولي عليه باسم الجيش الفرنسي . |
| Yönetimi devralacağımızı size bildirmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أعلمك بأننا سنسيطر |
| Cinsel istismar yasasına göre, bildirmem gerekir ki... | Open Subtitles | قانون ميجان : قانون أمريكي يبيح نشر معلومات عامة عن) (المجرمين المتهمين بالاعتداء الجنسي طبقا لقانون ميجان.. أود أن أعلمك بأنـ.. |
| Dün geç kaldın. Bunu bildirmem gerekiyor. | Open Subtitles | لقد تأخرت بالأمس اضطررت أن أبلغ عن هذا |
| Bunu bildirmem gerekiyor. | Open Subtitles | -يجب أن أبلغ عن هذا -ربّما علينا التخلّص من الجثّة وحسب |
| Bunu bildirmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أبلغ عن ذلك |
| bildirmem gereken bir suç var. | Open Subtitles | يجب أن أبلغ عن جريمة |
| Hırsıza benzemiyorsunuz ama yolun kenarına park eden her aracı merkeze bildirmem gerekiyor. | Open Subtitles | آسف، سيدتي لاتبدين مثل اللص ولكن علينا الإبلاغ عن كل سيارة واقفة على طول جوانب الطريق |
| Bana bildirmem ve kimseyi yaklaştırmamam söylendi. | Open Subtitles | طلبوا مني فقط الإبلاغ عن ذلك وعدم السماح لأحد بالاقتراب. |
| Bunu bildirmem gerektiğini düşünüyorum ama yapmadım. | Open Subtitles | افكر فى الإبلاغ عن الأمر ولكنى لم افعل. |
| Haklı. Bunu bildirmem gerek. | Open Subtitles | إنها محقة يجب عليّ التبليغ عن الأمر |
| Küçük ticari faaliyetini bildirmem gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ التبليغ عن عملك هنا، |
| Kanal, programların iptal edildiğini bildirmem için maalesef beni gönderdi. | Open Subtitles | لذا ... فإننى فى موقف لا ... اُحسد عليه ... لأنه علىَّ أن أخبرك أن |