| Bununla ilgili pek bir şey duyacağımızı sanmam ama duyarsan bilgilendir beni. | Open Subtitles | أنا أشكُّ في غننا سنسمع المزيد بهذا الشأن ولكن أبقني على إطلاع |
| Tamam, yakınındaki tüm Merkezleri bilgilendir. Her yöndekileri de.... ve 93'ün uçuşu hakkında bana bilgi vermeye devam et. | Open Subtitles | حسنا.أبلغ جميع المراكز المتتالية التي سيمر عليها وأبقني على إطلاع حول الرحلة 93 |
| - Beni bilgilendir. - Tamam. O iyi. | Open Subtitles | ــ أبقني على إطلاع ــ نعم ، هو بخير |
| Bu uzun yolda beni bilgilendir. | Open Subtitles | نعم , ذلك هذا يبدو صحيحاً طالما تبقيني على اطلاع |
| Eline geçer geçmez beni bilgilendir. | Open Subtitles | بمجرد حصولك على الذخيره يجب ان تعلمني |
| Ne ihtiyaçları varsa ver. Beni de yarım saatte bir bilgilendir. | Open Subtitles | أعطهم كل ما يحتاجون إليه أعلمني بالمستجدات كل نصف ساعة. |
| Ve bunlardan biri şüpheli olabilir, o yüzden adamlarını bilgilendir. | Open Subtitles | واحد من هؤلاء ربما يكون قاتلنا تأكدِ من يعلموآ بذلك |
| Pekala, beni bilgilendir. | Open Subtitles | وسأستكشف الأمر حسناً , ابفني على إطلاع |
| Benim arabamı al. Beni de bilgilendir. | Open Subtitles | خُذي سيارتـي، وإبقيني علي إطلاع. |
| Bizi devamlı bilgilendir. | Open Subtitles | حسناً، أبقنا على إطلاع بالمستجدات |
| Bir daha ki sefere beni de bilgilendir olur mu? | Open Subtitles | فقط أبقيني على إطلاع في المرة القادمة |
| Hayır yok. Beni sürekli bilgilendir. | Open Subtitles | . لا ، فقط أبقنى على إطلاع |
| - Pekâla, beni bilgilendir. | Open Subtitles | حسناً, ابقني علي إطلاع |
| Tamam, pekalâ. Sen devam et, beni bilgilendir. | Open Subtitles | حسـنا ،استمر في التحقق ،وأبقني على اطلاع |
| Tamam, Pekiala... Üzerinde çalışmaya devam et, beni bilgilendir. | Open Subtitles | حسـنا ،استمر في التحقق ،وأبقني على اطلاع |
| Bitene kadar burada kalacağım, beni sürekli bilgilendir. | Open Subtitles | سابقى هنا حتى ينتهي الأمر ـ ابقني على اطلاع |
| İzinler konusunda beni de bilgilendir. | Open Subtitles | أعرضي علي الموافقات عند حصولك عليها |
| Yeni bir haber gelirse beni en kısa sürede bilgilendir. | Open Subtitles | دعيني أعلم مجرد حصولك على أخبار |
| bilgilendir beni. | Open Subtitles | فقط حتى نعرف ما الجديد,اعلموني بالمستجدات |
| Bununla ilgili bilgilendir. | Open Subtitles | اتصل بـ بلايك ابلغها بالمستجدات |
| Amirini bilgilendir. Sonra konuşuruz. | Open Subtitles | اعلم رئيسك بالمستجدات ثم سنتحدث |
| Caswell'i de bilgilendir Over und out. | Open Subtitles | و تأكدِ من الأمر، إنتهى |