| - bilirkişi yarım saat gecikti! - Bir hastam vardı. | Open Subtitles | إن شاهدى الخبير تأخر لمدة نصف ساعة كنت مع مريض |
| Dün gece bilirkişi, Squares'in uyarıcı kullandığını rapor etmiş. | Open Subtitles | تقرير الخبير الجنائي ليلة أمس يفيد بأن سكويرز كان يتعاطى كرات السرعه |
| bilirkişi, senin arkadaşın. Avukat, en yakın dostun. | Open Subtitles | الشاهد الخبير صديقك و المحامى صديقك المقرب |
| Çok zayıf görebiliyormuşsunuz belirttiğinize göre, ...her ne kadar bilirkişi raporu aksini söylese de. | Open Subtitles | كما تدعين بخلاف شهادة الخبير التي سمعناها |
| Neden kimse benden uzman bilirkişi olmamı istemiyor ki? | Open Subtitles | لماذا لم يطلب مني أي أحدٍ أن أصبحَ شاهدًا خبيرًا ؟ |
| Savcılığın önerdiği bilirkişi kim? | Open Subtitles | الشاهد الخبير لدى النيابة |
| Seni bilirkişi olarak istiyor, değil mi? Evet. | Open Subtitles | -إنـّه يودكَ أنّ تكون "الشاهد الخبير"؟ |
| Sonrasında Brad "bilirkişi"sini çağırdı. | Open Subtitles | لاحقاً, أحضر "براد" شاهده الخبير |
| Buralarda bir konudaki bilirkişi olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون الشخص (الخبير) الذي يتوجه له الجميع في شأنٍ ما هنا |
| Davasında Connor için tanıklık eden bilirkişi. | Open Subtitles | كانَ الشاهد الخبير الّذي شهدَ لمصلحة( كونر)أثناءالمُحاكمة. |
| Sanırım bilirkişi, müvekkilim Frank Castle'ın kafasına yakından, ölümcül bir darbe aldığını söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد ما الذي يحاول شرحه شاهدي الخبير أنّ موكلي (فرانك كاسل)، قد أطلق عليه النار بشكل صريح، وعلى طريقة الإعدام بالرأس |
| Aman tanrım. Russell getirdikleri bilirkişi. | Open Subtitles | روسيل) هو الخبير الذى سيحضروه) |
| Artık neden uzman bilirkişi işini asla alamayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، الآن نعرفُ ما يجعلُكَ غيرَ قادرٍ على الغدوِّ، شاهدًا متخصصًا أيها المُزعج. |
| Eğer seni uzman bir bilirkişi olarak aramış olsaydım seni geri arardım diyebilir misin? | Open Subtitles | إن إتصلتُ بكَ لتكون شاهدًا خبيرًا أكنتَ ستعاودُ الإتصالَ ؟ |