| Tecrübeli yetişkinler farklı bölgelerdeki mevsimlik yiyecekleri nerede bulabileceklerini çok iyi bilirler. | Open Subtitles | الخبراء الأكبر سنا يعلمون أين يجدون طعامهم الموسمي بدقة وفي مناطق متعددة |
| Deneyimlerime göre, aileler genelde sizin düşündüğünüzden daha fazlasını bilirler. | Open Subtitles | ..من خبرتي، الأباء عادة يعلمون أكتر مما تعتقدين أنهم يعرفون |
| Rahipler onun bana yaptıklarını yapmaz çünkü Tanrı'nın izlediğini bilirler. | Open Subtitles | لا يفعل القسس ما فعله. لأنهم يعلمون أن الرب يشاهد. |
| Ve bir kez bunu yapabildiğimizi bilirlerse... her şeyi yapabileceğimizi bilirler. | Open Subtitles | وبمجرد أن يعرفوا أننا ، قادرون على هذا سيعرفون أننا قادرون على أيّ شيء |
| Hepsi aynı! Herşeyi bilirler, ne zaman olur, nasıl durdurulur hariç! | Open Subtitles | يعرفون كل شئ عن كل شئ متى سيحدث و كيف يوقفونه |
| Kendilerini korumayı bilen kadınlar, fark yaratmanın anlamını bilirler. | TED | النساء اللاتى يعرفن كيف يحمون أنفسهن يعرفن ماذا يعنى أن تحدث فرقًا. |
| Alınacaklarını bilirler ama bu konuda yapabilecekleri birşey yoktur. | Open Subtitles | ويعرفون أنهم يؤخذون دون أن يستطيعوا منع ذلك |
| O zaman birkaç ay önce, Strand'da bir bankadan emanet kasa aldığımı bilirler. | Open Subtitles | عندها سيعلمون من أنني حصلت على صندوق أمانات في بنك على الساحل منذ أشهر مضت |
| Ben bir yazarım ve izleyicilerin arasında bulunan benim gibi yazarlar hikayelere aşık olduğumuzu bilirler. | TED | أنا كاتب، والزملاء الكتاب من الجمهور يعلمون جيدًا أننا نحب القصص. |
| Onlar, tıpkı bir şirketi batırmak gibi şirket kurmamanın da başarısızlık olduğunu bilirler. | TED | فهم يعلمون أنه يمكنك أن تفشل ببدء عمل تجاري ينتهي بالإفلاس أو الفشل في بدء عمل تجاري أساساً. |
| Bir araba dolusu maymundan daha fazla oyun bilirler. | Open Subtitles | إنهم يعلمون كل الخدع الممكنة و فى حالة وجود قتيل,ذلك لن يرحمك |
| Bunun güzel olduğunu bilirler ve beklerler. | Open Subtitles | كما أنهم يعلمون بأن هذا شيء جميل و ينتظرونه |
| Tüm çalışanlarım Cap'n Caleb'in Balık Yahnisi Evleri'nin ben olduğunu bilirler, tamam mı? | Open Subtitles | كل موظفى شركتى يعلمون اننى كابتن كاليب بانى المنازل |
| Sadece eski partizanlar, kuşatmanın ne demek olduğunu iyi bilirler. | Open Subtitles | فقط المحاربون القدامى يعلمون جيدا . معنى الحرب |
| Hizmetçiler birşeyler duyarlar efendileri hakkında özel şeyler bilirler. | Open Subtitles | الخدم يسمعون أشياء، يعلمون أشياء عن أسيادهم |
| -Gece yiyemeyeceklerini bilirler. | Open Subtitles | الأولاد يعلمون أنه ممنوع تناول الحلوى بالليل |
| Ama yönetmenin "Motor" dediğini duyunca kaytarabileceklerini bilirler. | Open Subtitles | لكنهم عندما يسمعون المخرج يقول: أكشن فإنهم يعلمون أنهم سيحصلون على شيء |
| Bize yardım edebilirler. -Melman haklı insanlar ne yapılacağını bilirler. | Open Subtitles | الناس قادمون، ويمكنهم أن يساعدونا ميلمان على حق، الناس سيعرفون ما العمل |
| Kadınlar delidir. Bizi nasıl öldüreceklerini bilirler. | Open Subtitles | النساء اللعينات مجنونات يعرفن كيف يقتلوننا |
| Polisler tembeldir. Kimsenin ölü bir fahişeyi sallamayacağını bilirler. | Open Subtitles | الشرطيون كسولون، ويعرفون أن لا أحد يهتم بعاهرة ميتة |
| İletim durursa, bir şey olduğunu bilirler. | Open Subtitles | سيعلمون بأن هنالك خطبٌ ما اذا توقفت عن البث. |
| Pornolarda, normal filmlerden arta kalan filmler kullanılır. Yani makaranın nerede biteceğini bilirler. | Open Subtitles | الذي يَعْني بأنّهم أبداً لا يَعْرفونَ متى الفلم سَيَنْفذُ. |
| Kızların her zaman onların yanında olacağımı bilirler. | Open Subtitles | بناتي يعلمن انه دائماً سأكون هنا من أجلهم |
| Majesteleri, onlar sır nedir bilirler. | Open Subtitles | جلالة الملكة إنهن يدركن ماذا تعني السرية |