| Atların etrafında çalışıyorsa, o zaman bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | حسناً ، إنّه يعمل حول الخيول فأعتقد أنّه قد يعرف شيئاً |
| - İki ölü ortağından dolayı cinayetle suçlanacağını anlayacak kadar hukuk biliyor olabilir anlamına geliyor. | Open Subtitles | قد يعرف ما يكفي من قوانين ليدرك الحد الإجرامي لشريكين قتلى |
| - ...biliyor olabilir. - O zaman Ajan DiNozzo'nun ilk önceliği... | Open Subtitles | ولكنها قد تعرف من كان إذًا فإن الأولوية القصوى للعميل دينوزو |
| Adam işbirliği yapan bir şahit ve bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | إنه شاهد متعاون ربما يعلم شيئا عن هجوم |
| Eski hedeflerin, senin en iyi arkadaşların olacağını biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما تعلم أن الأهداف الماضيه أصبحوا أفضل أصدقائك الجدد |
| Üslerinin yerini biliyor olabilir. | Open Subtitles | إنها ربما تعرف مكان قَاعِدتهُم. أو علي الأقل تُخبرنا عنها. |
| Otoyola nasıl geri döneceğimizi biliyor olabilir. | Open Subtitles | نحن تائهون.. قد يعلم طريق العودة إلى الخط السريع |
| Bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | لعله يعرف شيئاً |
| İş bağlantılarınızın olduğu kişiler bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | انظر إذا كان أحد الذين يعملون في مجالك قد يعرف شيئا |
| Yani bunu başka kim biliyor olabilir ki? | Open Subtitles | أعني ، من أيضاً قد يعرف بخصوص هذا الأمر ؟ |
| Hastalarının bebekleri için en iyisini o biliyor olabilir ama bu evde, o iş benim alanıma giriyor. | Open Subtitles | قد يعرف ما هو أفضل بالنسبة لمرضاه من الأطفال الرضـع، ولكن هنا في المنزل، هذه مملكتي. |
| Polis banka müdürüyle konuşmuştur ve adam kiralık kasaları çalan şüpheli hakkında bir şey biliyor olabilir. | Open Subtitles | من المؤكد أنّ الشرطة قد تحدثت مع مدير المصرف الذي تتعامل معه لذلك قد يعرف شيئاً .. عن المشتبه به في سرقة صناديق الإيداع |
| Sadece söylüyorum, bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor olabilir. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنها قد تعرف شيئا نحن لا نعرفه |
| Çocuğun verdiği bilgi işe yaramasa da kız onu nereye sakladığını biliyor olabilir. | Open Subtitles | حتى إن كانت معلومات الطفل وهمية إنها ما تزال قد تعرف أين خبأ الذاكرة |
| Rebecca'nın babasına ne olduğunu biliyor olabilir. Bunun için NZT'ye ihtiyacım var. | Open Subtitles | ربما يعلم ما ألمَّ بوالد (ريبيكا)، إني أحتاج (إن زي تي) لهذا. |
| Ama kimin yaptığını biliyor olabilir. | Open Subtitles | و لكني أعتقد بأنه ربما يعلم من قام بذلك |
| Nick'in annesiyle nasıl iletişim kuracağını biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما تعلم بكيفية الاتصال بأم نيك |
| Kardeşimi bulmama yardımı olacak bazı şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما تعرف بعض التفاصيل الصغيرة التي يمكن أن تساعدني في العثور على أختي |
| Kaybolduk. Otoyola nasıl geri döneceğimizi biliyor olabilir. | Open Subtitles | قد يعلم طريق العودة إلى الخط السريع |
| Bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | لعله يعرف بعض الأمور. |
| O, bu gizemli çiftin nerede olduğunu biliyor olabilir. | Open Subtitles | فربما تعرف المزيد عن هذا الثنائي الغامض |
| Karasakal kehanetin benimle ilgili olduğunu düşünüyor yani annem buralı, yani yerliler yerini biliyor olabilir. | Open Subtitles | حسناً، (بلاكبيرد) يظن أن النبوءة عني ما يعني أمي من هنا ويعني أن القبائل قد يعرفون أين هي. |
| Hayatın anlamını bile biliyor olabilir. Adam iletişim kuramıyor. | Open Subtitles | يمكنه معرفة سر الحياة لكن لا يمكنه التواصل مع أحد |
| Baton Rouge. Clay nerede olduğunu biliyor olabilir. | Open Subtitles | باتون روج,لربما يعرف كلاي اين تقع |
| Daha çok iş stresi falan, ama davalarıyla ilgili konuşmuşsa, o zaman psikoloğu bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | ،وغالباً ضغط عمل ،لكن لو أنه تحدث عن قضاياه فلعلها تعرف شيئاً |
| Savaşı biliyor olabilir fakat, O'nun kadınlar hakkında bildikleri tehlikeden çok uzak şeyler. | Open Subtitles | ربما هو يعرف الحرب و لكن ما يعتقد هو أنه يعلمه عن النساء هو أكثر خطورة |
| Ve eğer annesi kütüphaneci ise silahın nerede olduğunu da biliyor olabilir. | Open Subtitles | وإذا كانت أمينة المخزن، ربّما يعرف مكان إخفاء المسدس. |