| Amam tabii sen bir dahisin. Benden çok daha fazlasını biliyorsun. | Open Subtitles | و لكن بالطبع ، أنت عبقرى أنت تعرف أكثر مما اعرفه |
| Öyleyse sen bu tuhaf hikaye hakkında bir şeyler biliyorsun? | Open Subtitles | حسنا هل تعرف أى شىء عن هذه القصة الغريبة ؟ |
| Ama sen babandan daha iyisin. En azından, bana nasıl gülümseyeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | , لكنك أفضل من والدك على الأقل , تعرف كيفية الإبتسام لي |
| - Bela çıkacağını biliyorsun. - Çıkacaksa burada olması daha iyi. | Open Subtitles | أنت تعلم بوجود متاعب إذن , من الأفضل أن نواجهها هنا |
| Sadece 6 tane arkadan görüntün var. Biz 12 istiyoruz, biliyorsun. | Open Subtitles | هناك ستة فقط لصورتك من الخلف نحتاج 12 منها, كما تعلم |
| Dan, yaptığın her şey için ne kadar minnettar olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | دان, انت تعرف كم انا شاكرة لك جدا على كل شئ |
| Muaf tutulacağını biliyorsun. O yüzden bu kadar büyük konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا بأنك ستعفى من التجنيد لذلك تتكلم هكذا. |
| Babamın Hyman Roth ile iş yaptığını biliyorsun. Ona saygı duydu. | Open Subtitles | فرانكى, أنت تعرف أن أبى تعامل مع هيمان روث و احترمه |
| Biz geri dönene kadar keçilerle ilgilen yoksa ne olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | ، راعى العنزات حتى نعود أو أنك تعرف ماذا سيحدث لك |
| Yaşlı olan Don Fernando, ...fakat bunu zaten biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | العجوز الغاضب هو دون فرناندو كنت تعرف هذا , أليس كذلك؟ |
| - Bu akşam bir uğrayabilir miyim? - Tabii. Evi biliyorsun. | Open Subtitles | هل لديك مانع لو زرتك هذا المساء إطلاقاً، أنت تعرف المنزل |
| Ateş Kuşu'nu idare edecek kadar iyi ata binemediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أن ليس بإمكانك امتطاء صهوة الخيل لكى تمتطيه |
| Sanırım bunları biliyorsun. Buraya yakın bir yerde oldu kaza. | Open Subtitles | أظن أنك تعلم بأن هذا قد حدث بالقرب من هنا |
| biliyorsun ki, oldukça hastasın ve bu hikayeyi oldukça ciddiye alıyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنك مريض جدا و أنت تأخذ هذه القصه بجديه شديده |
| Sen kimsin ve babasının kalp krizi geçirdiğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | من انت؟ و كيف تعلم بان والدها أصيب بنوبة قلبية |
| biliyorsun, cinayet davası açmak için cesede ihtiyaçları yok, bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | انت تعلم, لا يحتاجون الى جسد لضغط تهم الاجرام هل علمت بذلك؟ |
| Nakamoto ve Hamaguri rakip Keretsu'dur. Bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم جيدا بأن ناكوموتو و هاموغوري يتنافسان على المركز |
| - Bu da ölümüne savaş demektir. - Bunları nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ـ تعني إلى الموت ـ كيف عرفت كل ذلك عنهم ؟ |
| Ben polisim. Böyle şeyler için eğitildim, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أَنا شرطي، انا مدرب لهذا النوعِ مِنْ الاشياء تَعْرفُ ذلك؟ |
| Hey, Kaptan, biliyorsun, okulda senin hakkındakileri ilk öğrendiğimden beri... | Open Subtitles | يا كابتن، أتعرف عندما تعلمت في البداية عنك في المدرسة. |
| biliyorsun, Lolita, ben ve arkadaşım şu yeni kulübü kuruyoruz. | Open Subtitles | أتعلمين لوليتا ، أنا وأحد الجيران سنقوم بتأسيس نادٍ جديد |
| Biliyorum, biliyorum. Sesimin neden üzgün geldiğini biliyorsun. Elimde değil. | Open Subtitles | أنا أعلم وأعرف، وأنتم تعلمون سبب إنزعاجي، وأنه لايمكنني مساعدته. |
| Yaşam ile ölüm hakkında sen bunları biliyorsun. Çok yazık. | Open Subtitles | هذا ما تعرفه عن الحياة و الموت إنه مثير للشفقة |
| Ciddiyim, ve sen bunu biliyorsun. Ben senin benimle olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا جاد، وأنت تعرفي اعتقدت حقاً انك ستكوني معي فى هذا |
| - O şişman adam silah taşımıyor. - Nereden biliyorsun? | Open Subtitles | هذا الرجل السمين لا يحمل مسدسا وكيف علمت هذا ؟ |
| İlk sayının diğerlerinden daha küçük olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتعرفين لماذا الرقمين الأولين أصغر من البقية كنت أعرف أنها |
| biliyorsun, eğer yakından bakarsan, onlar gercekten de at kafası. | Open Subtitles | كما تعلمين , إذا ألقيتى نظرة أقرب, فإنهم حقاً خيول |
| biliyorsun ki Gauche' u bulduğum zaman sana başka bir kılıç alırım. | Open Subtitles | اتعلم انني ان اوقعت بجوش استطيع شراء سيف اخر لك بل 50 |
| -Ve bunu internetteki CV mi okuduğun için mi biliyorsun? | Open Subtitles | وهل عرفتِ هذا من قراءتكِ لسيرتي الذاتية على الإنترنت ؟ |
| Belki biliyorsun, bilmiyorum ama bu adam dolandırıcı bir aileden geliyor. | Open Subtitles | ربما تعرفينه ، لا أعرف ينحدر هذا الشخص من عائلة مذرية |