| Kim olduğunuzu bilmesem, hayat kurtarmaya hazır olduğunuzu düşünürdüm. | Open Subtitles | لو لم أكن أعرف شيئاً لقلت أنكم مستعدون لإنقاذ بعض الأرواح |
| Gay olduğunu zaten bilmesem annenle tanışmak beni ikna ederdi. | Open Subtitles | إن لم أكن أعرف أنك شاذ وقابلت إمك لقلت أنك شاذ |
| Sanırım, öyle olurdu, cevabın ne olacağını bilmesem. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون كذلك إذا لم أكن أعرف ما الجواب الذي سيكون |
| Büyük Aggie'nin aşk kaçamağına hoş geldiniz. Eğer iyi bilmesem Jess benden kurtulmaya çalıştığına yemin ederim. | Open Subtitles | أهلا بك في كوخ حب آغي الكبيرة إن لم أكن أعرفك بشكل أفضل , جيس |
| Eğer bilmesem, bükülen bir adama bakıyoruz derdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن أعلم أي شيء أفضل .. فسأقول أننا نبحث عن رجل متدفق |
| İmkansız olduğunu bilmesem korkunç bir maymun gibi göründüğünü söylerdim. | Open Subtitles | لو لمْ أكن أكثر دراية لقلت أنّه بدا تماماً كالقرد |
| Bir şeyler oldu bana, bilmesem de bunun tempo olduğunu | Open Subtitles | لا أعلَم إن كانت هذه هي النغمة، أم شيء ما يستحوذني |
| Hiçbir şey bilmesem adama kurt saldırmış derdim. | Open Subtitles | ، لو أنني لم أكن أعرف لكنت أقول أن ذئب هو من افترسه |
| Hani bilmesem, asabını bozuyor diyeceğim. | Open Subtitles | إذا لم أكن أعرف بشكل أفضل لكنت قد قلت أنها تتمكن منك |
| bilmesem köpek muamelesi gördüm sanacağım. | Open Subtitles | لو لم أكن أعرف الأفضل ، لأعتقدت أنني في بيت الكلاب |
| Aslını bilmesem inanacaktım. | Open Subtitles | كنتُ سأُصدقها لو لم أكن أعرف أكثر من ذلك |
| bilmesem bana yazıyorsun sanacağım. | Open Subtitles | أذا لم أكن أعرف افضل لأعتقدت أنك تتغزل معي |
| Bu sana çok saçma geliyor biliyorum çünkü gerçegi bilmesem bana da öyle gelirdi. | Open Subtitles | وأعرف أنّ هذا يبدو جنونيّاً، وإذا لمْ أكن أعرف بشكل أفضل، فإنّي سأقول أنّه جنونيّ أيضاً. |
| Hani bilmesem, şu anda mezar kazıyor derdim yani. | Open Subtitles | لو لم أكن أعرف أكثر، لقلتُ أنّه الآن يحفر قبراً |
| Aksini bilmesem beni işten vazgeçirmeye çalışıyormuşsun diye düşünürdüm. | Open Subtitles | إن لم أكن أعرفك جيّدًا لظننتك تحاولين تنفيري من العمل هنا. |
| bilmesem, işini sevmeye başladığına yemin edebilirim. | Open Subtitles | لو لم أكن أعرفك جيداً، لأقسمت بأنك بدأت تستمتع بأداء وظيفتك. |
| - Sadece bir içki Allah aşkına, bilmesem, kesinlikle sevişmeye ihtiyacın olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | رباه! وإن لم أكن أعرفك لقلت إنكِ بحاجة ماسة إلى المضاجعة |
| Burada kız kıza olduğumuzu bilmesem, biraz önce olanlar çok utanırdım. | Open Subtitles | وكنت لأكون محرجة أكثر بشأن ما حدث للتو لو لم أكن أعلم أننا كلنا نساء هنا. |
| Yemin ederim, eğer merdiven tırmanan biri olduğunu bilmesem kariyerine gülle atmaya çalıştığını düşünürdüm. | Open Subtitles | أقسم لك، لو لم أكن أعلم أنّك طموح، كنتُ لأعتقد أنّك تنسف حياتك المهنية بنفسك. |
| Seninle birlikte yapmak istiyorum, bilmesem de yapmaya geldiğin şeyi | Open Subtitles | لا أعلَم ما تنوين فعله، ولكنني أريد فعله معكِ |
| Koruyucu gözaltı. bilmesem daha iyi. | Open Subtitles | حبس وقائي من الأفضل إن لم أعلم |
| Sanırım, bir şekilde, bu projeyi başlatma sebebim, o zamanlar bilmesem bile, kendi sırlarımla mücadele ediyor oluşumdu. | TED | أظن أنه بطريقة ما، السبب الذي جعلني أبدأ المشروع، رغم أنني لم أعرفه آنذاك، كان لأنه كنت أعاني مع أسراري الخاصة. |
| Bazı şeyleri bilmesem hayalet görüyorum derdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن أعرف أفضل, أود أن أقول إن رأيت شبحا. |
| bilmesem başka biri olduğunu söyleyebilirdim. Lanet olsun! | Open Subtitles | {\pos(192,230)} إن لم أكن أعرفه جيداً ما كنت لأعلم أنه هو |