| Atlıkarıncaya bir kez bindin mi durana kadar inmek olmaz. | Open Subtitles | إذا ما ركبت الارجوحة في الملاهي فلابد ان تستمر للنهاية |
| Sen en son ne zaman arabana bindin de cep telefonunu yanına almadın? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة ركبت فيها سيارة ولم يكن لديكِ هاتف متحرك ؟ |
| Tamam. Rehabilitasyondan çıkınca arabaya bindin. | Open Subtitles | بعدما خرجت من مركز اعادة التأهيل، ركبت السيارة |
| bindin çünkü onları hemen atlatmalıydın. | Open Subtitles | صعدت السيارة لأنك تحتاج لمهرب سريع |
| Babanın taksisine bindin. | Open Subtitles | ومعك الكيتامين و السكين ؟ وركبت سيارة أبيك |
| Kaç taksiye bindin? | Open Subtitles | كم عدد سيارات الأجرة التي ركبتها ؟ |
| Bu arada, uçağa yeni mi bindin? | Open Subtitles | هذا جيد ـ بالمناسبة هل أنتِ على متن الطائرة؟ |
| Kıyı şeridinden giden trene bindin mi hiç? | Open Subtitles | هل استقليت القطار من قبل على طول الساحل؟ |
| Buraya gelmek için trene bindin ama indikten sonra daha bir günlük yolun vardı. | Open Subtitles | لا ، لقد ركبت قطار لتكون في منتصف العدم وقضيت يوم آخر لتآتي الى هنا |
| Nakliye girişinden girdin ve bu beyefendiyle beraber asansöre bindin ki kendisi emekli New York polis dedektifidir. | Open Subtitles | لقد أتيت من مدخل الشحن و ركبت المصعد بمفردك بخلاف هذا الرجل المحترم, والذي هو تحرٍ سابق لدى شرطة نيويورك. |
| - Sen daha önce böyle pahalı bir arabaya bindin mi hiç? | Open Subtitles | هل ركبت من قبل سيارة مستوردة باهظة الثمن مثل هذه؟ |
| Madem bu kadar endişeleniyorsun hangi akla hizmet benimle arabaya bindin? | Open Subtitles | طالما يستبد بك القلق، فلمَ ركبت السيّارة معي؟ |
| Yaklaştığımızda sızlanmayı kesmelisin. bindin mi? Bindim. | Open Subtitles | - عليك ان تكف عن هذا عندما تركب - لقد ركبت. |
| Gördün mü? Metroya bindin. | Open Subtitles | لقد فعلتها لقد ركبت مترو الانفاق |
| Bugün haber vermeden uçağa mı bindin? | Open Subtitles | ؟ إخباري بدون الطائرة على صعدت معي؟ |
| - Ata nasıl bindin? - Atın üstünde uyudum. | Open Subtitles | كيف صعدت على الحصان - لقد قضيت الليلة على الحصان - |
| Hiç trene bindin mi? | Open Subtitles | هل سبق وركبت قطار؟ |
| Ona eğersiz mi bindin? | Open Subtitles | ركبتها بغير سرج؟ |
| Sen misal, feribota bindin mi hiç, hanım? | Open Subtitles | المحل كان يعيقنا مثلاً، هل ركبتِ يا عزيزتي على متن عبّارة من قبل؟ |
| Sen hiç sabahın birinde otobüse bindin mi Renee? | Open Subtitles | هل استقليت الحافلة عند الساعة1 صباحا رينيه؟ |
| Ona sallanan oyuncak bir at gibi bindin. | Open Subtitles | أنت فقط ركب له مثل الحصان قليلا لعبة هزاز. |
| Bana yalan söyledin ve Garret Reynolds'un arabasına bindin; | Open Subtitles | كذبتي عليَ ومن ثم ركبتي بالسيارة مع جاريت رينولدز رأيتكِ |
| O gün onun arabasına bindin, sonra hep sana sıkıntı çıkardı bu. | Open Subtitles | أعني، لقد ركبتَ معها السيّارة تلك الليلة وسببت لك كمّاً رهيباً من المتاعب |
| Benim için ata mı bindin? | Open Subtitles | هل امتطيت حصانا لاجلي ؟ |
| Evet, özür dilerim, otobüse bindin sandım. | Open Subtitles | أجل. آسفة، ظنـّنتك استقللت الحافلة. |
| Sana bir sesli mesaj bıraktım uçağa bindin ve birden ortaya çıkı verdin. | Open Subtitles | لقد تركت لك رسالة صوتية انتِ ظهرت ؟ لقد أستقليتِ طائرة ؟ |
| - Diyelim ki uçağa bindin ve iki tane sarıklı adam gördün. | Open Subtitles | تصعدون على طائرة ورجلين بالعمم |
| En son ne zaman dönme dolaba bindin? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة ركبتِ فيها الساقية؟ |