| -Benim Abbie, dün gece tuhaf bir çağrı aldık Tom ve bazı çocukları gözetlemek gerekiyor. | Open Subtitles | هذه آبي ، لقد تلقيت مكالمة غريبة ليلة أمس تتعلق بأحد مختلسي النظر وبعض الأطفال |
| Şifrelenmiş bir çağrı aldık, arayan o. | Open Subtitles | لقد تلقيت مكالمة مشفرة، إنها هي |
| Sabah 06:07'de bir çağrı aldık. | Open Subtitles | تلقينا اتصال في 6: 07 صباحا |
| Sabah 06:07'de bir çağrı aldık. | Open Subtitles | تلقينا اتصال في 6: 07 صباحا |
| Bir cesetle ilgili isimsiz bir çağrı aldık ve sana sadece mesaj attım. | Open Subtitles | حصلنا على مكالمة مجهولة عن جثة وانا فقط رسلتلك |
| bir çağrı aldık. | Open Subtitles | حصلنا على مكالمة |