| Onun iliğini lösemili bir çocuğun hayatını kurtarmak için ülkenin bir diğer tarafına göndereceğiz. | TED | نرسل نخاعه عبر البلاد لإنقاذ حياة طفل مصاب بسرطان الدم |
| Sıcak banyo ve omlet hazırlamak 5 yaşında bir çocuğun hayatını kurtarmakla karşılaştırılabilir mi? | Open Subtitles | تعنين أن إعداد الحمام الساحن والعجة يتساوى مع إنقاذ حياة طفل فى الخامسة من عمره |
| Bu şekilde zengin olamayacağım, ama söylemem lazım çok güzel bir çocuğun hayatını değiştirdiğini bilmek. | Open Subtitles | انا اعرف اننى لن اصبح غنيا ولكن ماذا اقول انه رائع تعرفين انتى تصنعى فرقا فى حياة طفل |
| Eğer bir çocuğun hayatını kurtarmak suçlanmak demekse belki de ...sizin kurallarınız işe yaramıyordur veya kuralları yanlış insanlar koyuyor demektir. | Open Subtitles | إذا كان إنقاذ حياة طفلة يعتبر جريمة الأن إذاً ربما بروتوكولكم خاطئ |
| Ve meyve bahçesinde bir çocuğun hayatını kurtarmış diyorlar. | Open Subtitles | . أنه أنقذ حياة ولد في البستان |
| Bebeğim. Daha önce bir çocuğun hayatını mahvetmemiştim. | Open Subtitles | حبيبتي، لم أفسد حياة طفل من قبل أعني،لقدارتكبت.. |
| "Danimarka Kralı ve Kraliçesi 8 yaşında bir çocuğun hayatını kurtardı." | Open Subtitles | ملك و ملكة الدنمارك ينقذون حياة طفل بعمر 8 سنوات |
| Onun yerine masum bir çocuğun hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | بدلا من هذا، افعالك وضعت حياة طفل برىء على المحك |
| Bir başka zenginin daha bir çocuğun hayatını mahvetmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأسمح بأن يدمّر رجل غني حياة طفل آخر |
| Bir ihtimal kötü olmaya devam etmem diye bir çocuğun hayatını berbat etmeme izin vermeye gerçekten hazır mısınız? | Open Subtitles | هل أنت حقا مستعد للسماح لي أن اخرب حياة طفل مريض ؟ على الفرصة التي علي أن أخفق لأكمل عملي ؟ |
| Seattle'a geldiği gün bir kaza olur. bir çocuğun hayatını kurtarır. | Open Subtitles | قد يأتي لسياتل كشاهد في حادثة فينقذ حياة طفل |
| bir çocuğun hayatını değiştirmek günde 25 kuruştan azına mal oluyor. | TED | 25 سنت هو التكلفة لتغيير حياة طفل. |
| Hırsın, masum bir çocuğun hayatını aldı. | Open Subtitles | طمعك أخذ حياة طفل بريء. |
| Hırsın, masum bir çocuğun hayatını aldı. | Open Subtitles | طمعك أخذ حياة طفل بريء. |
| Bugün bir çocuğun hayatını değiştireceğim. | Open Subtitles | أنا أغير حياة طفل اليوم. |
| bir çocuğun hayatını kurtardım. Ben bir kahramanım. | Open Subtitles | انقذت حياة طفل , أنا بطلة |
| ------ Hadi bir çocuğun hayatını kurtarmaya. | TED | (تصفيق) هيا لتنقذوا حياة طفل. |
| bir çocuğun hayatını kim önemsemez ki? | Open Subtitles | لماذا تعني حياة طفلة شيء لأحد ؟ |
| Dün, bir çocuğun hayatını kurtardın. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياة طفلة أمس |
| Benim, bir çocuğun hayatını kurtarmama yardım eden şeyler gibi. | Open Subtitles | أشياء تلك... أعتقد ساعدتني للتوفير a حياة ولد صغير. |
| Babanın sayesinde, bir çocuğun hayatını kurtardık. Manuel... | Open Subtitles | "بسبب والدك، أنقذنا حياة ولد." |