| Bir Delik Var Dünyada Kocaman Kara bir çukur Gibi | Open Subtitles | هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة |
| Bir Delik Var Dünyada Kocaman Kara bir çukur Gibi | Open Subtitles | هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة |
| Sadece bıraktığını düşünüyorsun ama bir çukur kazıyorsun. | Open Subtitles | انتي تظنين انك انسحبتي لكنكِ تحفرين حفره |
| Daha kötüsü olabilirdi. Çölde bir çukur gibi mesela. | Open Subtitles | أحب هذا فالبديل كان حفره في الصحراء |
| İster sokaktaki bir çukur için olsun ister yalan bir Ulusa Sesleniş konuşması için... | Open Subtitles | سواءً كانت حفرة نهاية شارعكم أو كذبة في خطاب حالة الإتحاد |
| Koca bir çukur ve anlam veremiyorum. | Open Subtitles | إنها حفرة عميقة جداً لا أفهم هذا |
| Dişi deniz kaplumbağaları yılda bir kere kumda bir çukur kazıp yumurtalarını bırakmak için ekvatoral denizden volkanik adanın cayır cayır yanan sıcak kumsalına sürünerek çıkar. | Open Subtitles | مرة واحدة فى السنة ،تزحف الأنثى خارج البحر إلى رمال الشاطئ الحارقة لجزيرة بركانية لكى تحفر حفرة فى الرمال |
| Daha sonra yağmur suyu depolama tankını koymak sahamızı sudan bağımsız hale getirmek için büyük bir çukur kazdık. | TED | ومن ثم نحن نقوم بحفر حفرة كبيرة لكي نضع خزانات تجميع مياه الامطار فيها لكي نحصل على قطعة ارض مستقلة مائياً |
| Burada derin bir çukur içerisinde genç bir çift ve on aylık bebeklerini bulduk. | Open Subtitles | ـ وجدنا حفرة عميقة هنا حيث دفن فيها زوجين شابين وطفلهما الذي يبلغ 10 أشهر |
| Bir Delik Var Dünyada Kocaman Kara bir çukur Gibi | Open Subtitles | أن هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة |
| Kocaman bir çukur gibi Bir delik var dünyada | Open Subtitles | أن هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة |
| Güneşin altında yattığı yere, bir çukur kazdım ve onu gömdüm. | Open Subtitles | و.. حفرت حفره ودفنته اذا ماهذا؟ |
| Sanırım onun için bir çukur kazsak iyi olacak. | Open Subtitles | يجدر بنا عمل حفره من آجله |
| Mükemmel bir çukur, Joe. | Open Subtitles | حفره رائعه يا جوي |
| İster sokaktaki bir çukur için olsun ister yalan bir Ulusa Sesleniş konuşması için... | Open Subtitles | سواءً كانت حفرة نهاية شارعكم أو كذبة في خطاب حالة الإتحاد |
| - Bu mu? bir çukur, bebek için. | Open Subtitles | إنها حفرة من أجل الطفل |
| Yerde bir çukur. | Open Subtitles | إنها حفرة في الأرض |
| Bahçede bir çukur aç, göm de unut şu paranı. | Open Subtitles | أحفر حفرة فى الفناء , و إدفن المال ! ثم إنسى أمره |
| Bahçede bir çukur aç, göm de unut şu paranı. | Open Subtitles | أحفر حفرة فى الفناء , و إدفن المال ! ثم إنسى أمره |
| Kendine dar ve derin bir çukur kazdın ama yukarıda delik var. | Open Subtitles | تحفرين لنفسك حفرة كبيرة وتنظرين من خلال الثقب |
| Bayağı sağlamından. Taşlı zemine büyük bir çukur açabilecek kadar. | Open Subtitles | متين جداَ جيد ما يكفي لصنع حفرة كبيرة في أرض صخرية |