| Doktorlar yakından izliyorlar ve bu sadece bir önlem. | Open Subtitles | لقد فحصني الأطباء عن قرب, وهذا فقط للإحتياط. |
| Bu sadece bir önlem. | Open Subtitles | هذا فقد للإحتياط |
| Bu yalnızca bir önlem, herhangi bir lezyon ya da darbe belirtisi var mı görürüz. | Open Subtitles | مجرد اجراء وقائي ولكن لكي تسمح لنا بـ برؤية ان كان لدي اي فات او مسببات للجلطة الدماغية |
| bir önlem, sağlık koşulları göz önüne alınarak... | Open Subtitles | إنه اجراء وقائي لحالة غير صحية |
| Görüyorsunuz ya, ben buna tamamen gereksiz bir önlem derdim. | Open Subtitles | مثير للاهتمام، إنّي أرتأيتها وسيلة احترازية لا داعٍ لها البتّة. |
| İlginç. Görüyorsunuz ya, ben buna tamamen gereksiz bir önlem derdim. | Open Subtitles | مثير للاهتمام، إنّي أرتأيتها وسيلة احترازية لا داعٍ لها البتّة. |
| Sadece bir önlem. | Open Subtitles | إنه إجراء وقائي فحسب |
| Bu sadece bir önlem. Öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه تدبير وقائي فحسب. |
| Halkı korumaya yönelik akıllıca bir önlem doğrusu. | Open Subtitles | انه اجراء وقائي حكيم من أجل حماية الناس |
| Sadece bir önlem, o kadar! | Open Subtitles | ، انه اجراء وقائي كل ما في الامر |
| Sadece bir önlem. | Open Subtitles | مجرد اجراء وقائي |
| Söylediği gibi, bu sadece bir önlem. | Open Subtitles | كما قال، إنه إجراء وقائي |
| Sadece küçük bir önlem. | Open Subtitles | إنه تدبير وقائي بسيط |
| Bu sadece geçici bir önlem. | Open Subtitles | إنه تدبير مؤقت |