| İçişlerinin soruşturması onu deli etti de biraz. - bir şey bulduğunu söylemiştin? | Open Subtitles | تحقيقات الشئون الداخليّة تقلب حياتّها رأساً على عقب، قلت بأن وجدت شيئاً بالهاتف؟ |
| Cinayet aletiyle ilgili bir şey bulduğunu söyle lütfen. | Open Subtitles | رجاءً أخبريني أنك وجدت شيئاً عن سلاح الجريمة |
| Bana karşı bir şey bulduğunu düşünüyorsun. Seni görmezden mi geleceğim? | Open Subtitles | إذا أشرت أنك وجدت شيئا ضدى وعندها سأنقلب ضدك |
| Lütfen bir şey bulduğunu söyle de evimize gidelim artık. | Open Subtitles | ارجوك اخبريني انك وجدت شيئا لكي ننتهي من هذا الازعاج ونعود للمنزل |
| Korumanın, cüzdanında bir şey bulduğunu söylediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت الحارس يقول أنه وجد شيئاً فى محفظتك |
| Thule'un bunun için onu öldüreceği bir şey bulduğunu söylemiş. | Open Subtitles | وقال أنه وجد شيئًا سيود الثول" قتله من أجله" |
| Memur maaşını düşünürsek, pek değil. Yerde, Londra'da bir şey bulduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، إنني أفترض أنك عثرت على شيء ما في "لندن". |
| Bana bir şey bulduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أن لديك شيئاً بخصوصي؟ |
| Bana bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | قُل لي أنك عثرت على شيئ |
| Lütfen bize bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | رجاءًا أخبرينا أنكِ حصلتِ على شيء |
| Lindsay, bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | ليندساي، قالوا لي انك حصلت على شيء. ليس كثيرا. |
| Geçen gece arayıp Ohio'da bir şey bulduğunu söyledin ama ne bulduğunu söylemedin. | Open Subtitles | أخبرتني الليلة الماضية أنك وجدت شيئاً في أوهايو، لكنك لم تقل ماذا وجدت، ولا ترد على اتصالاتي. |
| Kurbanın bacağında bir şey bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت شيئاً على ساق ضحيتنا |
| Lütfen bana bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنّك وجدت شيئاً ذا قيمه. |
| - Lütfen bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | ارجوك اخبرني انك وجدت شيئا لقد وجدت العديد من |
| June ve be kazmaya başladık. Bir süre sonra.. ...June bir şey bulduğunu söyledi ve plastik bir poşet çekti. | Open Subtitles | جونس"و أنا قد بداءنا فى الحفر" في حين قالت لي إنها وجدت شيئا |
| Açgözlülükle dolu bir hayattan sonra paradan daha önemli bir şey bulduğunu söyledi. - Aşkı. | Open Subtitles | بعد حياة من الجشع، قال أنّه وجد شيئاً أخيراً أكثر أهمّية من المال. |
| Charlie mesajında her şeyi değiştirecek bir şey bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال (تشارلي) في رسالته أنه وجد شيئاً غير كل شيء |
| bir şey bulduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أنه وجد شيئًا |
| Yerde, Londra'da bir şey bulduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، إنني أفترض أنك عثرت على شيء ما في "لندن". |
| Jenny, bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | جيني) , أخبريني أن لديك شئ ما) |
| Lütfen bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريني من فضلك أنكِ تملكين شيئًا ما |