| Yapacak işi olmayan bir adam için küçük, çalışkan bir arı kadar meşgulsün. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل ليس لدية شىء ليفعلة فأنت مشغول بالتأكيد |
| Evet, Leslie gibi bir adam için bu çok kötü. Benim gibi biri, kendi şartlarıyla kazanmalı. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل مثل ليزلى هذا رهيب بالنسبة لى يجب الفوز بشروطه |
| Ölü bir adam için oldukça enerjiksiniz, Mr Bond. | Open Subtitles | عندك الكثير من الطاقة بالنسبة لرجل ميت، سيد بوند |
| Sadece tavşanları vuran bir adam için bu silah çok fazla. | Open Subtitles | هذه البندقية كبيرة على رجل لا يطلق النار إلا على الأرانب |
| Onu sadece terketmedi. Onu, tutukladığı bir adam için terketti, anladın mı? | Open Subtitles | لم تهجره فحسب بل تركته من أجل رجل قبض عليه, حسناً؟ |
| Komik filmler yapan bir adam için biraz depresif birisin. | Open Subtitles | ستكون هذه القضايا معقدة جداً بالنسبة لك بالنسبة لشخص يصنع العديد من الأفلام الكوميدية أنت شخص محبط |
| Bu on bir yıl uzay uçuş deneyimi olan bir adam için çok sıra dışı bir durumdu. | Open Subtitles | كان هذا غريباً جداً بالنسبة لرجل يمتلك خبرة الطيران فى الفضاء تصل لحد 11 عاماً |
| Ve benim gibi bir adam için zaman paradır. Bu arada telefonunuz kesik. | Open Subtitles | وأموالى، والوقت هو المال بالنسبة لرجل مثلى وهاتفك معطل بالمناسبة |
| Diğer yanda, benim gibi bir adam için, hayat yakutlarla dolu bir kase. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل مثلي، من ناحية أخرى، الحياة هي وعاء من الياقوت. |
| İyi görünüyorsun. Ağız kenarları biraz kırışık ama yaşlı bir adam için hiç fena değil. | Open Subtitles | أنت تبدو بحالة جيدة يوجد الكثير من التجاعيد على وجهك ليس سيئاً بالنسبة لرجل مسن |
| Mutlu bir evlilik yaşayan bir adam için intihar beklenir birşey değil. | Open Subtitles | أن الإنتحار أمر صعب بالنسبة لرجل ٍ متزوج سعيد |
| Ama bir yerden sonra, benim gibi bir adam için dünyalar kadar sevsem bile yolun sonu gelmişti. | Open Subtitles | لكن في وقت ما، بالنسبة لرجل مثلي ..حتى بوجود كل الحب في العالم الطريق وصل لنهايته |
| Her şeyi olan bir adam için eğlenilecek pek bir şey yok. | Open Subtitles | لم يعد الأمر ممتعاً بالنسبة لرجل كان يحظى بكل شيئ. |
| Uzun zamandır yalnız bir adam için bir öpücük çok mu fazla? | Open Subtitles | هل قبلة واحدة مطلب كبير على رجل بقي في العزلة طويلاً ؟ |
| İyi ve gururlu iki kızkardeş, aslında buna hiç değmeyecek bir adam için, kendilerini küçük düşüren bir kavganın içindeler. | Open Subtitles | الإثنتانعلىوِفاق.. فخورتانبصداقتهمالبعضهما.. غمرتا نفسيهما بالوحل، وهما يتقاتلان من أجل رجل حقير جداً |
| Her zaman yanlış şeyler söyleyen bir adam için hiç de fena değil. | Open Subtitles | ليس سيئاً بالنسبة لشخص اعتاد قَوْل الخطأ |
| Sizin gibi bir adam için sorun olmamalı. | Open Subtitles | لم أعتقد أن الأمر سيكون مشكلة لدى رجل نبيل متدين مثلك ، سيدي |
| Evet, bütün hafta seni arayan bir adam için güzel bir tesadüf. | Open Subtitles | آجل ، مصادفة للرجل الذي تملصمنيطوالالأسبوع. |
| Eskiden arabasından otuzbir çeken bir adam için çalışırdım. | Open Subtitles | عملت لدي هذا الشخص الذي إعتاد على الإستمناء في السيارة |
| Başka bir adam için bana acı çektiğini söyleme ve başka bir adam için bir daha yanıma gelme. | Open Subtitles | لا تقولي بأنك تأذيت بسبب رجل آخر ولا تبحثي عني بسبب رجل آخر |
| Bunu söylemek içimi acıtıyor ama her şeyi tek bir adam için riske atamayız. | Open Subtitles | بقدر ما يؤلمني أن أقول هذا لا يسعنا أن نخاطر بأرواحنا جميعاً من أجل رجل واحد |
| İnandığın ve yaşama amacın olan her şeyi seni hiçbir zaman sevemeyecek olan bir adam için terk edecektin. | Open Subtitles | لقد تركتي كل شيء تؤمني به. كل شيء عيشتي من اجله, من اجل رجل لا يمكن ابداً ان يحبك. |
| Tüm bunları çok az tanıdığım bir adam için yapıyorum. | Open Subtitles | اعتِبار... اعتبار حقيقة أننيّ أعمل كلّ هذا لرجل بالكاد عرفته. |
| Daha iki ay tanıdığım bir adam için böyle büyük bir fırsatı.. | Open Subtitles | حسناً .. لا اعلم اشعر كأنها خطوة صعبه و مخاطرة بفرصه كبيره |
| Rönesans İtalya'sı kazanma hırsıyla yanıp tutuşan Galileo Galilei gibi bir adam için kusursuz bir yerdi. | Open Subtitles | ايطاليا في عصر النهضة كانت المكان المناسب لرجل على المحك مثل جاليليو جاليلي |
| Özür dilerim geç kaldım, ama Buenos Aires'li bir adam için... saat 7:00'deki yemeği ciddiye almak çok zor. | Open Subtitles | اعتذر لتأخري ولكنه من الصعب لرجل من بونيس ايرس ان يأخذ عشاء الساعه 7 على محمل الجد |