Yerel ekonomik dengeyi geliştirmek için... ...kuvvetli bir altyapı ve yerel işyerleri kuran... ...milli bir iş modeli hayal edin. | TED | وتصور نموذج أعمال وطنية يخلق فرص عمل محلية ومشاريع بنية تحتية ذكية لتحسين الاستقرار الاقتصادي المحلي. |
Blok zincirini, birçok malvarlığı depolayan açık bir altyapı olarak düşünebilirsiniz. | TED | في قواعد البيانات المتسلسلة، يمكن أن تعتبرها بنية تحتية مفتوحة تقوم بتخزين أنواع عديدة من الأصول. |
Şimdi iyi bir yönetişim sonucu olarak -- Asya'da gezin, daha iyi sağlık hizmeti, daha iyi bir eğitim, daha iyi bir altyapı, daha iyi kamu politikaları göreceksiniz. | TED | الان كنتيجة للحكم الرشيد سافر عبر آسيا سترى رعاية صحية أفضل تعليم أفضل بنية تحتية أفضل سياسات عامة أفضل |
Böyle beter bir salgına bile dayanacak şekilde inşa edilmiş bir altyapı var. | Open Subtitles | البنية التحتية التى شُيدت للسيطرة على الاوبئة حتى فى مواجهة وباء بهذا الحجم |
Kuvvetli bir altyapı,belediyelerin... ...hem altyapıyla hem de sosyal ihtiyaçlarla... ...başa çıkması için maliyetten tasarruf yolları sağlayabilir. | TED | مشاريع البنية التحتية الذكية يمكن أن توفر سبل توفير التكاليف للبلديات للتعامل مع البنية التحتية والحاجات الاجتماعية. |
Rahip Bob'u bulduk ve tepkiler için bir altyapı oluşturmayı teklif ettik. | TED | لقد وجدنا القس بوب الذي ابدى استعداده للمساعدة في استطلاع احوال البنى التحتية |
Sokaklarda gezen polisler ve suçlularla baş etmek için bir altyapı vardır. | Open Subtitles | حيث تقوم الشرطة بالدوريات وهناك بنية تحتية موجودة للتعامل مع المجرمين |
Irkçı bir altyapı, askeri sorunlar-- | Open Subtitles | من بنية تحتية عنصرية, والجيش.. |
Belki de en bariz olanı ve de en önemli olanı ki hakkında duyduğumuz konseptlerin gidişatı da bunu gösteriyor, kesintisiz elektrik ve sıkıştırılmış oksijen kaynağı ve bu makinenin işlevi için önemli olan diğer medikal ihtiyaçları sağlayabilecek bir altyapı gerektiriyor. | TED | ولربما بوضوح أكثر، وربما بأهمية أكبر-- والطريق إلى المفاهيم التي سمعنا عنها توضح هذا نوعا ما-- تحتاج تلك الآلة بنية تحتية والتي يمكن أن توفر مصدرا غير متقطع. للكهرباء، والأوكسجين المضغوط ومستلزمات طبية أخرى والتي هي حرجة جدا في اشتغال هذه الآلة. |
Ancak modern şehirler bize gösteriyor ki birbirinden çok farklı milyonlarca insanın bir birliktelik içinde yaşaması mümkün, sadece birbirini öldürmek için değil tam tersi beraber gelişmek için, yeni tecrübeler edinmek ve güzel, önemli bir altyapı oluşturmak için. | TED | لكن المدن الحديثة تخبرنا أنه من الممكن لملايين الأشخاص المختلفون فعلاً، والذين يعيشون في بعض الأحيان فوق بعضهم البعض، ليس فقط أن لا يقتلوا بعضهم البعض، بل أن يبنوا الأشياء معاً، وأن يجدوا تجارب جديدة، وأن يخلقوا بنية تحتية جميلة وهامة. |
Sürdürülebilir bir altyapı geliştirmeye ihitiyacımız var Mark, Sen ileri görüşlü bir adamsın. | Open Subtitles | .علينا أن نطور بنية تحتية مستدامة .مارك)، أنت رجل ذي بصيرة) |
KA: Bana öyle göründü ki, diğerlerinden farklı olarak bu yer sivil bir altyapı. | TED | كورت أندرسون: تبدو لي من بين جميع الأمور الأخرى، بأنها قطعة جميلة من البنية التحتية المدنية. |
Tecrübelerim ve uzmanlığımla alkol dağıtımına hazır iyi bir altyapı oluşturabiliriz... | Open Subtitles | مع خبرتي، وكيفية إدارة الأمور يمكننا تجهيز البنية التحتية لتوزيع الكحول في أنحاء الدولة .. |
Eğer Mogadişu, Mexico City veya Mumbai' ye seyahat ediyorsanız, kırsal alanlara tıp ve sağlık ulaşımı için engel yaratmaya devam eden harap bir altyapı ve lojistikle karşılaşarsınız. | TED | اذا سافرت الى مقديشو , و المكسيك او مومباي, تجد ان البنية التحتية و الخدمات اللوجستيكية المتهالكة لا تزال عائقا لتقديم العلاج و الرعاية الصحية في المناطق النائية |
Bu tarz medikal süreçler altın değerindedir. Ancak bunlar çok invazif olabiliyor ve ayrıca zamanda yapabilmek için bir altyapı gerekiyor. | TED | الإجراءات الطبية هي المعيار الذهبي؛ ولكنها إجراءات قاسية جدًا وتتطلب الكثير من البنى التحتية لتنفيذها. |