| bir arkadaşla dışarı çıktım. | Open Subtitles | إلى أين ذهبتِ الليلة حتى؟ لقد خرجت مع صديق والآن إذهب للنوم |
| Uzun zaman önce bir arkadaşla çektiğimiz filmin adı da aynıydı. | Open Subtitles | العنوان نفسه الذي قمت بتصويره مع صديق قديم |
| "Evet, fena bir fikir değil...' bir arkadaşla yolculuk etmek... | Open Subtitles | قال: "نعم، أعتقد أن هذه فكرة جيدة السفر مع صديق |
| Gizli Servisten bir arkadaşla hoş bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | لقد حظيت بمُحادثة لطيفة مع صديق من الخدمات السرية |
| Yemek saatinde bir arkadaşla spor yap. | TED | أمارس الرياضة مع صديق في وقت الغداء. |
| Cafe Figaro'ya. bir arkadaşla görüşeceğiz. Hemen çıkarım. | Open Subtitles | مقهى (فيجرو)، سأقابل صديق ربما نستغرق وقت طويل |
| bir arkadaşla yemek yedik. Ya sen? | Open Subtitles | انا للتو تناولت الغداء مع صديق ماذا عنك ؟ |
| Eski bir arkadaşla bir kaç kadeh içtiğime sevindim. | Open Subtitles | من اللطيف كوني هنا أشرب قليلاً مع صديق قديم |
| bir arkadaşla konuşmanın yolu budur. | Open Subtitles | أوه , هذه ليست طريقة تتحدث فيها مع صديق. |
| Eminim baban, parkta iyi bir arkadaşla son bir yürüyüş için tüm parasını verirdi. | Open Subtitles | واثق أن والدك كان ليبادل هذا كله ليمشي مجدداً مع صديق صالح بالمنتزه |
| Eski bir arkadaşla bir kaç kadeh birşey içsem gizli görevim patlamaz sanırım | Open Subtitles | لن يفسد من إختفائي إن قُمت بإحتساء الشراب مع صديق قديم |
| "bir arkadaşla balığa çıkıyorum belki bir de manda avına." | Open Subtitles | "ذاهب لصيد السمك مع صديق." "وربما صيد الجاموس ايضا" |
| Hayır, aslında hukuk fakültesinden bir arkadaşla gittim. | Open Subtitles | لا, ذهبت مع صديق من كلية القانون |
| Oyundan bir arkadaşla bir şeyler yemeğe gideceğiz de. | Open Subtitles | سأذهب مع صديق من المسرحية |
| Hayır, okuldan bir arkadaşla beraberim. | Open Subtitles | لا, لا أنا مع صديق من المدرسة |
| Suç laboratuarındaki bir arkadaşla konuştum. | Open Subtitles | تكلمت مع صديق في المختبر الجنائي |
| Charles'ın öldüğü zaman bir arkadaşla birlikteydim. | Open Subtitles | لقد كنت برفقة صديق في وقت وفاة تشارلز. |
| Cafe Figaro'ya. bir arkadaşla görüşeceğiz. Hemen çıkarım. | Open Subtitles | مقهى (فيجرو)، سأقابل صديق ربما نستغرق وقت طويل |
| Princeton'dan eski bir arkadaşla karşılaştım. | Open Subtitles | عثرت على صديق قديم من أيام برينستون |
| Bu yaz, bir arkadaşla tanıştım. Yarı aptal, yarı çocuktu. | Open Subtitles | هذا الصيف قابلت صديق جديد كان نصفه أحمق ونصفه الآخر فتى |