| Ancak, bir bahçe merkezine gitmeniz gerekiyor ve onlar küçük kağıt paketler içinde bulunuyorlar. | TED | ولكن عليك أن تذهب إلى حديقة المركز، لتجدهم في حزم ورقية صغيرة. |
| Bu benim kristal bir bahçe yaptığım bir kimya deneyidir. | TED | إنها تجربة كيميائية حيث صنعت حديقة من البلورات. |
| Bir süre sonra, bir bahçe yapabildik. | TED | وخلال فترة من الزمن استطعنا زراعة حديقة. |
| İki kanatlı kapısı olan ev... herşeyin uyum içinde olduğu bir bahçe. | Open Subtitles | ومنزل ذو بابٍ ومزلاجين وحديقة حيث كل شيء متلائم |
| Çiçeğini rüyanda görürsün, hem de kocaman bir bahçe dolusu. | Open Subtitles | ثم يمكنك أن تحلمي بها وتحلمي بحديقة كاملة |
| Dünya bir bahçe ve biz de o bahçedeki zararlı böcekleriz. | Open Subtitles | "الأرض أشبه بالحديقة ونحن الحشرات الضارة فيها" |
| Bu yasa dışı bir bahçe, en azından eskiden öyleydi. | TED | هذه حديقة غير قانونية. على الأقل كانت هكذا. |
| Dört yaşındayken, mutfağın zemini altında yaşayan bir bahçe buldum. | TED | في سن الرابعة وجدت حديقة تحت أرضية المطبخ |
| Bir başka sefer Los Angeles şehir merkezindeki bu evsizler barınağına bir bahçe kurdum. | TED | ومرة أخرى كنت قد زرعت حديقة في مأوى مشردين في وسط لوس أنجلوس. |
| Yaban gülleri ve otlar olmayan dev bir bahçe gibiydi her yer. | Open Subtitles | المنظر الطبيعي حديقة مكتملة بدون أيّ أعشاب ضارة أَو ورد جبلي. |
| Çalışmak için bir bahçe nerede bulurum, söyler misiniz lütfen? | Open Subtitles | أيمكنكم أن تخبروني أين يمكنني أن أجد حديقة لأعمل بها ؟ |
| Aşağıda sera gibi camla kaplı küçük bir bahçe varmış. | Open Subtitles | وكان له حديقة صغيرة في الساحة لها سقف زجاجي .. مثل البيوت المحمية |
| Evden pek fazla çıkamadığım için kendime bir bahçe yaptım. | Open Subtitles | الآن وبما أني لا أخرج كثيرا صنعت لنفسي حديقة صغيرة لأتمشى بها |
| Görünüşe göre verdiği mesaj hepimizin içinde saklı bir bahçe olduğu ve Lisa Simpson'ın da suçlu olduğu! | Open Subtitles | من الواضح أن كل شخص فينا يمتلك حديقة سرية بداخله وتلك الليسا سيمبسون متهمه |
| Ben bir bahçe satışı ilanı yazdım bile. | Open Subtitles | لقد قمت بصناعة لا فتة للبيع في حديقة المنزل |
| Evimin arkasında, sebze ekebileceğim bir bahçe yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد حديقة خضروات بجانب خلقية منزلي مع محل |
| Arkada da ufak bir bahçe var. Güzel yani. | Open Subtitles | وحديقة صغيرة في الخلف، إنه جميل. |
| Arkada da ufak bir bahçe var. Güzel yani. | Open Subtitles | وحديقة صغيرة في الخلف، إنه جميل. |
| Çiçeğini rüyanda görürsün, hem de kocaman bir bahçe dolusu. | Open Subtitles | ثم يمكنك أن تحلمي بها وتحلمي بحديقة كاملة |
| Bella'nın dediği gibi. Dünya bir bahçe ve biz de o bahçedeki zararlı böcekleriz. | Open Subtitles | كما قالت (بيلا): "الأرض أشبه بالحديقة ونحن الحشرات الضارة فيها" |