| Bir adam Watsonville, Kaliforniya'da bir bankaya yürüyor. | TED | رجل يدخل إلى بنك في واتسونفيل بكاليفورنيا، |
| Gördüğümüz modeli beğenmiştik, bu yüzden halihazırda bu fikirlerin bazılarını bir bankaya uyarlamanın yollarını arıyorduk. | TED | وبدأنا نحبُ نموذجهم، وبدأنا نفكرُ فعلًا في كيفية تطبيق بعض تلك الأفكار في البنك. |
| Bu nedenle Los Angeles'taki bir bankaya... Bay ve Bayan Tom Collins adına 2 milyon dolar yatırdım. | Open Subtitles | لذلك وضعت 2 مليون دولار في أحد بنوك "لوس أنجلوس باسم السيد و السيدة توم كولينز |
| Ayrıca birkaç kanser merkezi ile büyük bir bankaya. | Open Subtitles | ايضاً اقتحموا مركز سرطان وبنك كبير |
| -Caymon adasında bir bankaya. Hesap numarası. | Open Subtitles | إلى مصرف في كايمس ورقم الحساب |
| Ordan paramı çektim ve bir bankaya koydum, orda büyümeye devam ediyor. | Open Subtitles | سحبت آلافي من هنالك و وضعتها في بنك حيث لا زالت تتنامى |
| Bu bina benim kontrolümde olan ve iflasını daha yeni açıklayan bir bankaya satıldı. | Open Subtitles | هذا المبنى بيع لمصرف أتحكم به الذي أعلن فوراً افلاسه |
| Yazılan her çekin her gün fiziksel olarak bir bankaya taşınması şarttır. | Open Subtitles | كل يوم, كل إيصال يكتب يجب نقله حسياً إلى مصرف |
| Cesari, milyarlık devlet tahvillerini güvenli bir çantaya dolduruyor ve San Marino Cumhuriyeti'ndeki tahvilleri nakite çeviren bir bankaya götürüyor. | Open Subtitles | تشيزاري يملأ خزينة بسندات حكومية تعادل البليارات و يأخذهم إلى بنك في جمهورية سان مارينو |
| Güpegündüz bir bankaya girip sağlam para kaldırmışlar. | Open Subtitles | ماذا فعلوا ؟ دخلوا إلى بنك في الصباح و خرجوا بالكثير من المال |
| Önce Boston'dan bir bankaya oradan Nashville'ye, en son Londra'da bir bankaya aktarılıyordu. | Open Subtitles | عن طريق إرسال الأموال عبر بنك بوسطن بنك ناشفيل ، و أخيراً بنك في لندن |
| Ev hesaplarına giden yüzde 50 her altı ayda bir bankaya gider. | TED | اما الحساب المنزل .. فانا ااخذهم كل ستة اشهر الى البنك |
| Jenipher'ın bir teminatı ya da kredi geçmişi olmadığı için, bir bankaya gidip ticari kredi isteyemez. | TED | ولأن "جنيفر" لا تملك ضمانات أو سجل ائتماني، فإنها لا تستطيع الذهاب وطلب قرض من البنك. |
| Öyleyse bir bankaya "girmeden" onu nasıl soyarsın? | Open Subtitles | إذاً كيف تسرق البنك بدون اقتحام؟ |
| Victor'un hesabından Finlandiya'daki bir bankaya şifreli birkaç para transferi. | Open Subtitles | العديد من عمليات نقل الأموال المشفّرة "من حساب "فيكتور" إلى أحد بنوك "فنلدا |
| Ayrıca birkaç kanser merkezi ile büyük bir bankaya. | Open Subtitles | ايضاً اقتحموا مركز سرطان وبنك كبير |
| Cayman'da bir bankaya Hesap numarası... | Open Subtitles | إلى مصرف في كايمس ورقم الحساب |
| - Biraz araştırdım. Şehirdeki bir bankaya ait bir emanet kasasının anahtarı. | Open Subtitles | -قمت ببحث وعلمت أن المفاتيح لخزانة آمنة في بنك بالمدينة |
| Ortadoğu'daki bir bankaya ayda binlerce dolar neden gönderdiğinizi açıklayabilirseniz sorun yoktur. | Open Subtitles | ليس إن قمتِ بتفسير لم قمت بتحويل آلاف الدولارات شهرياً لمصرف في الشرق الأوسط.. |
| Bak, bu kitap beni bir kitapçıya yönlendirdi oradan bir bankaya. | Open Subtitles | هذا الكتاب دلّنا إلى مكتبةٍ ثمّ إلى مصرف ثمّ إلى مصرف ثمّ إلى مصرف ثمّ إلى بطاقة ائتمانيّة، |