| Ve aslında, bu akşam benim başıma bir mucize geldi uzun zamandan beri görmediğim arkadaşlarımla bir birleşme. | Open Subtitles | و في الحقيقة هذه الليلة بالذات... حدثت معجزة بالنسبة لي إعادة لم شمل |
| Neşeli bir birleşme sanırım. | Open Subtitles | أفرض أنه لم شمل سعيد |
| - Bir şey giymemişti, neşeli bir birleşme sanırım. | Open Subtitles | ... كانت - . ترتدي شبه لا شي - أفرض أنه لم شمل سعيد |
| Tamam ama size sabit rakamlarla kanıtlayabilirim ki bir birleşme daha fazla para kazandıracak. | Open Subtitles | حسنا، يمكنني أن أثبت لك مع أرقام من الصعب أن الاندماج من شأنه تجعلك المزيد من المال. |
| Takımım bunu onaylarsa yarına kadar bir birleşme sözleşmesi elin de olur. | Open Subtitles | إذا يوافق فريقي سوف لديها اتفاق الاندماج من قبل |
| Büyük bir birleşme olurdu. | Open Subtitles | لم شمل كبير فحسب |