| Siyah aileleri öyle bir bölüyorsunuz ki, binlerce karı koca içinden senede bir defa görüşebilenler bile şanslı sayılıyor. | Open Subtitles | لذا، فإن الآلاف الأزواج والزوجات يكونوا محظوظين إذا ألتقوا لمرة واحدة في العام |
| Yardım! bir defa olsun birisinin bana nasıl yardım edeceğini düşünmesini istiyorum. | Open Subtitles | , المساعدة , أريد شخص ما ، لمرة واحدة . أن يفكر كيف يمكن أن يساعدنى |
| Mahmut protezlerini taktı, diğer hastalar da aynısını yaptı, ve tahliye edilmeden önce son bir defa egzersiz yapmaya başladılar. | TED | ولبس محمود أطرافه الاصطناعية وفعل المرضى الآخرون الشيء نفسه وبدأوا التمرن للمرة الأخيرة قبل تحررهم. |
| Bak, Doktor, bu şeyin içinde olduğunu anlamanın zor olduğunu biliyorum ama bir defa Jonas bunu açıkladığı zaman her şeyi anlayacaksın. | Open Subtitles | انظر ، دكتور ،اعلم انه من الصعب ان تفهم انه موجود لكن عندما شرحه لي مره واحده |
| Bölgedeki bambu bitkileri, birkaç on yılda bir defa büyük miktarlarda meyve üretiyor. | TED | تُنتج نباتات الخيزران المحليّة كميّات كبيرة من الفواكه مرّة واحدة كل بضعة عقود. |
| Eğer şanslıysan seni gerçekten anlayan birini hayatında bir defa bulursun. | Open Subtitles | و اذا كنتَ محظوظاً, مرة في حياتك, ستجد شخصاً يفهمك حقاً. |
| Benim Baudji der ki gerçek aşka hayatta bir defa rastlarsın, o zaman önünde hiç bir güç duramaz. | Open Subtitles | ابي قال، الحبّ الحقيقي يَحْدثُ فقط مرة واحدة في العمر وعندما يحدث لا شيء يمكن ان يقف في طريقِه |
| Unutma, sadece bir defa diyeceğim, beni sakın becerme, Eric. | Open Subtitles | فقط تذكر, أنا أقولها لك لمرة واحدة فقط لا تعبث معي يا إريك |
| Belki de hayatında bir defa kitap okumalısın. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، ربما يجب عليك قراءة كتاب لمرة واحدة في حياتك. |
| Onu koleje gönderebilir, hayatımda bir defa iyi bir şey yapabilirdim. | Open Subtitles | وَضعتْها لَرُبَّمَا في الكليَّةِ، إعملْ شيء بشكل صحيح لمرة واحدة في حياتِي. |
| Onunla son bir defa konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أظن أنه من حقي التحدث الى والدتي للمرة الأخيرة |
| Kendin ve gezegenindeki herkes ölmeden önce gezegenini son bir defa göreceksin. | Open Subtitles | انت ستتمكن من رؤية وطنكَ للمرة الأخيرة قبل ان تموت انت وكل شخص حي على كوكبك |
| bir defa soracağım. Son yedi dakikayı nasıl geçirmek istersin? Allah rahmet eylesin. | Open Subtitles | سوف أسألكِ مره واحده كيف تريدين أن تقضين آخر سبعة دقائق؟ أتمنى بأن ترقدي بسلام لقد سمعت بأنكِ تريدين رؤيتي |
| Yılda sadece bir defa yerüstüne çıkabilirim, o da Noel zamanı. | Open Subtitles | ــ يمكنني الصعود إلى السطح مرّة واحدة سنوياً وهي فترة عيد الميلاد |
| Her sene bir defa, her köydeki en hızlı erkek çocuğuna kadın olma onuru verilir. | TED | مرة في كل سنة، الولد الأسرع في كل قرية يمنح شرف تحوله إلى امرأة |
| Benim Baudji der ki gerçek aşka hayatta bir defa rastlarsın, o zaman önünde hiç bir güç duramaz. | Open Subtitles | ابي قال، الحبّ الحقيقي يَحْدثُ فقط مرة واحدة في العمر وعندما يحدث لا شيء يمكن ان يقف في طريقِه |
| Bana öyle bakma. Onu sadece bir defa öptüm, onda da cesaret mi gerçek mi oynuyorduk. | Open Subtitles | لا تنظر لي هكذا، لقد قبّلته مرّةً واحدة فقط و حدث ذلك في تحدٍّ |
| Eski günlerin hatrına bir defa. | Open Subtitles | ليس التزاماً أو اصراراً لأحدنا على الآخر فقط لمرة واحده فحسب |
| Yüzüme karşı onu sadece bir defa göreceğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّك سترينه لمرّة واحدة. قلتيها بوقاحة. |
| Siyah katran havuzu gibidir, bir defa yakayı kaptırdın mı işin biter. | Open Subtitles | فإنه مثل بُحيرة من القطران الأسود بمجرد أن يمس مؤخرتك، يشتعل سريعاً |
| Ama... bunu daha önce bir defa daha yaptım ve çift bana yalan söyledi. | Open Subtitles | إنه فقط أن... لقد مررت بهذا مرة من قبل و الزوجين كذبا. |
| Aman yaa. bir defa dünyaya geliyoruz. | Open Subtitles | وماذا سيكون الجحيم أنت فقط تعيش مرة واحده |
| Böyle bir fırsat hayatta bir defa gelir. | Open Subtitles | أصغ, هذه فرصة لا تأتي إلا مرةً واحدة في العمر |
| Ve lütfen hayatında bir defa iyi bir izlenim bırakmayı dene. | Open Subtitles | حاول ولمرة واحدة في حياتكَ أن تتركَ انطباعاً جيداً |
| Keşke o ölmeden onu bir defa olsun görseydim. | Open Subtitles | أرغب بأن أراه على الأقل مرة واحدة من قبل أن يموت |