| bir devrime ihtiyacımız var çünkü işler yolunda gitmiyor; evet, işler yolunda gitmiyor. | TED | نحتاج إلى ثورة لأن الأشياء لا تعمل؛ انها لا تعمل تماماً. |
| Bu teknoloji gerçekten de üretimin yapısını bozacak ve inanıyorum ki üretimde bir devrime sebep olacak. | TED | هذه التكنلوجيا في الواقع ستعرقل مجرى الصناعات وأعتقد، انها ستسبب ثورة في الصناعات |
| Bu, bence belki de bir süre alacaktır, ancak tıpta bir devrime yol açacaktır. | TED | هذا، ما أود أن أقترحه، وربما أن الأمر سيستغرق بعض الوقت، ولكن هذا سوف يقود ثورة في الطب. |
| Her adımda bir devrime ve medeniyetin o anını yeniden şekillendirmesi amacıyla geçmişe ulaşmasına şahit olundu. | TED | وقد شهدت كل خطوة ثورة نوعية وميلًا للحضارات إلى العودة إلى ماضيها لإعادة تشكيل حاضرها. |
| Bildiğiniz gibi Kral Shahdov kanlı bir devrime maruz kaldı. | Open Subtitles | صاحب الجلالة الملك شادوف نجا من ثورة دموية |
| O artık, eskiden bir devrime öncülük etmiş ama artık oyunun dışında kalmış, yaşlı ve sempatik bir figür olarak görülüyordu | Open Subtitles | هو اعتقد أن يكون بهذا الشكل الصورة القديمة المتعاطفة .الذى قاد ثورة سابقة ولمن سقط بطريقة ما منها |
| Bohr ve Heisenberg başarılı olurlarsa bilimsel bir devrime önderlik edeceklerdir. | Open Subtitles | إذا نجح بور و هيزنبرج فسوف يقودان ثورة علمية شاملة |
| Ama sonra, iki adam arasında insan düşüncesinde kalıcı bir devrime yol açacak bir dostluk başladı. | Open Subtitles | ولكن صداقة بدأت بين شخصين قادوا ثورة دائمة في الفكر الإنساني |
| Bu teknikler bu sanatta bir devrime sebep oldu. | TED | هذه التقنيات أحدثت ثورة في هذا الفن |
| Şimdi, insanların neden davrandıkları şekilde davrandıklarını anlama konusunda dev bir devrime ve bu bilgiyi daha önemli amaçlar için kullanma konusunda mükemmel bir fırsata sahibiz. | TED | الآن ، حصلنا على ثورة هائلة في فهم لماذا يتصرف الناس في الطريقة التي يتصرفون بها وفرصة كبيرة لوضع هذه المعلومات والمعرفة لاستخدام أكثر |
| Bir zamanda yolculuk makinesi, şirketlere karşı yapılan dünya çapındaki bir devrime katkı yapasınız diye seni ve... | Open Subtitles | لقد أرسلك جهاز للسفر عبر الزمن ... مع سبعة إرهابيين آخرين خمسة وستين عاماً للماضي لكي ... تتبنوا ثورة على مستوى العالم |
| İslami bir devrime liderlik etmek için kararlıydı. | Open Subtitles | عاقداً العزم على إشعال ثورة إسلامية |
| String teorisi kendi içinde bir devrime doğru... | Open Subtitles | نظرية الخيط تمر ب ثورة... |
| Tess, insanlığın var oluşunu kavrayışımızda bir devrime yol açacak yeni bir düşünce sistemi üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | (تيس) انا مهتم بطريقة تفكيرك الجديد. التي من الممكن ان تؤدي الى ثورة. في مفهومنا نحن البشر... |
| Biz bir devrime öncülük ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نقود ثورة |