| Ve beni onu bir dolaba tıkıp geceleyin orada tutmaya zorladılar. | Open Subtitles | و أجبروني على حشره في خزانة و إبقائه فيها طوال الليل |
| Eğer çizgiyi aşarlarsa onları sonsuz acıyla dolu bir dolaba tıkarsın. | Open Subtitles | يجب أن تعطيهم وقت مستقطع في خزانة العذاب السحيق أجل, لكنك ستحصل عليه في الجحيم النهاية نفسها |
| Çocuklarının bir dolaba tıkıştırılmasını mı istersin yoksa birinin salonuna asılmasını mı? | Open Subtitles | هل تفضلين أن تتركيهم في خزانة أم يكونو معلقين في صالة شخص ما؟ |
| Valiyi bir dolaba saklamanı ve takımı buraya çağırmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبّىء العمدة في الخزانة وتأتي بالفريق إلى هنا |
| Seni bir dolaba kilitleyip kafana un çuvalı geçirenin bu adam olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أتعلمين، لا زال لا أصدق بأنه نفس الرجل الذي أقفل عليكِ في الخزانة و وضع كيس الطحين على رأسكِ |
| Saat onda, parayı tren istasyonundaki bir dolaba koyacağım ve herkese yürürken nasıl yorulduğumu anlatacağım. | Open Subtitles | بالساعة العاشرة , بعد ان اخفي المال بخزنة محطة السكة الحديد , اعود واخبر الكل عن سيري بالظلام |
| Saat onda, parayı tren istasyonundaki bir dolaba koyacağım ve herkese yürürken nasıl yorulduğumu anlatacağım. | Open Subtitles | بالساعة العاشرة , بعد ان اخفي المال بخزنة محطة السكة الحديد , اعود واخبر الكل عن سيري بالظلام |
| Bir süre beni takip etti ben de alt katta, haberler bölümünde bir dolaba saklandım. | Open Subtitles | لقد طاردتني لمدة لذلك اختبأت في خزانة, في استوديو الاخبار |
| Başınıza gelen her şeyi alır ve karanlık, büyük bir dolaba fırlatır, atar. | Open Subtitles | فإنّه يأخذ كل ما يحدث لكَ ويلقيه طوعاً أو كرهاً في خزانة كبيرة مظلمة |
| İçeride bir dolaba falan da koyabilirdik doğrusu. | Open Subtitles | كان يمكنك فقط وضعه في خزانة الصالة انه صحيح |
| Onları tren istasyonundaki bir dolaba zulaladım. | Open Subtitles | على أيّ حال، خبّأتهم في خزانة في محطّة القطار |
| Harold Pierce halka arz konusunda sorun çıkarırsa onu bayıltıp bir dolaba kapatabiliriz. | Open Subtitles | وقد ظننت، أنه لو أثبتنا أن هارولد بيرس سيشكل مشكلة، يمكننا أن نحقنه بهذا المخدر ونخفيه في خزانة ما. |
| - Aslında bebeğini sihirli bir dolaba koymuştun. | Open Subtitles | فأنتِ لمْ تربّي طفلاً مِنْ قبل وإنّما وضعتِ طفلة في خزانة سحريّة وحسب |
| Çocuğumun bir dolaba kilitlenmediğinden dövülmediğinden saçlarının kökünden koparılmadığından emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتأكد أن إبني ... لن يكون محتجزاً في الخزانة ... ويتعرض للضرب ويتم سحبه من شعره |
| bir dolaba saklanan üçüncü bir kişi vardı. | Open Subtitles | كان هناك فرد ثالث يختبئ في الخزانة |
| Başka bir dolaba mı aktardın? İstiyor musun? | Open Subtitles | لقد بدلتهم بخزنة أخرى؟ |