| Patrick'in güzel Bir eşi var. | Open Subtitles | باتريك لديه زوجه جميلة |
| Bir eşi yoktu, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن لديه زوجه اليس كذلك؟ |
| Hayır, Bir eşi yok. | Open Subtitles | لا لم يكن لديه زوجه |
| Hayatı boyunca Bir eşi ve oğlu olsun istedi. | Open Subtitles | لمْ يحلم سوى بأن تكون له زوجة و ابن |
| Güzel Bir eşi ve... yapayalnız küçük bir kızları vardı. | Open Subtitles | وكانت له زوجة جميلة... كانت لديهما طفلة جميلة. |
| Görünüşe göre yıldız forvetimizin hamile Bir eşi olduğunu bilmiyormuş. | Open Subtitles | يبدو انه لم يعرف ان نجمنا لديه زوجة حامل .... |
| Bir ailesi ve Bir eşi var. Tom, Lütfen Tom. | Open Subtitles | إنظر إليه لديه عائلة لديه زوجة توم رجاء لا |
| Bir eşi yoktu, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن لديه زوجه اليس كذلك؟ |
| Hayır, Bir eşi yok. | Open Subtitles | لا لم يكن لديه زوجه |
| Bir eşi bir de bebeği var. | Open Subtitles | لديه زوجه و طفل |
| Bir eşi ve 2 çocuğu var. | Open Subtitles | لديه زوجه وطفلين |
| Long Island'lı dünya güzeli Bir eşi olan adam gelir. | Open Subtitles | هذا النوع من الرجال لديه زوجة جميلة من "لونغ آيلاند" |
| Hem güzel Bir eşi var hem sen iyileşmek için fırında çalışırken onun onca parası var... | Open Subtitles | ليس لأنّه لديه زوجة جميلة إنّه ليس فقط امتلاكه لكُلّ تلك الأموال بينما أنت تعمل كادحًا لجلب بعض الفطائر |
| Çok hoş Bir eşi ve iki güzel çocuğu var. | TED | لديه زوجة رائعة و طفلين جميلين. |