| Camelot'a layık zorlukla. Yine de, bir ejderha var. | Open Subtitles | أنا لا أستحق المقارنة بكاميلوت لم يبق إلا تنين واحد |
| Fakat eğer bir ejderha ormana düşerse ve kimsenin de duyma imkânı yoksa, güm diye bir ses çıkarır mı? | Open Subtitles | لكن ماذا لو سقط تنين فى الغابة دون أن يعلم أحد فلن يكون هناك صدى |
| Camelot'a layık zorlukla. Yine de, bir ejderha var. | Open Subtitles | أنا لا أستحق المقارنة بكاميلوت لم يبق إلا تنين واحد |
| Fakat eğer bir ejderha ormana düşerse ve kimsenin de duyma imkânı yoksa, güm diye bir ses çıkarır mı? | Open Subtitles | لكن ماذا لو سقط تنين فى الغابة دون أن يعلم أحد فلن يكون هناك صدى |
| Durduramıyorum kendimi. bir ejderha görüyorum ve ardından öldürmek zorunda gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أمنع نفسي، أرى تنيناً وأريد أن أقتله على الفور |
| Orada kristal yiyen bir ejderha olduğunu duydum. | Open Subtitles | يُفترض بأن يتواجد تنّينٌ يلتهم أحجار الكريستال |
| Ağzından ateş saçan korkunç bir ejderha tarafından korunan bir kaleye kilitliymiş. | Open Subtitles | وكانت محبوسة بعيدة في قلعة يحرسها تنين مخيف ينفخ النيران |
| Tehlikeli durumdan bahsetmemeli. ve ateş üfleyen bir ejderha var. | Open Subtitles | خاصة لو كان الموقف خطيرا وبه تنين ينفث النيران |
| Kuleye kilitli ve bir ejderha tarafından sıkıştırılmış prenses, cesur şövalye tarafından kurtarılır. | Open Subtitles | أميرة سجينة في برج عالي، ويحاصرها تنين ينقذها فارس مغوار |
| Pekala, kimse kımıldamasın! Elimde bir ejderha var ve onu kullanmaktan çekinmem. | Open Subtitles | حسنا، لا يتحرك أحد فمعي تنين ولا أخشى من استخدامه |
| Bir şatoya hapsedilen prensese alev saçan bir ejderha bekçilik ediyormuş. | Open Subtitles | كانت محبوسة في قلعة، يحرسها تنين مخيف ينفث النار |
| Bin yıl kadar önce, Çin'de küçük zengin bir köyde mağaradaki hazinelerini koruması için genç bir ejderha kiraladılar. | Open Subtitles | قبل ألف سنة , كان هناك قرية غنية صغيرة في ... الصين .إستأجروا تنين صغير لحراسة كنوزهم في كهف |
| Bin yıl kadar önce, Çin'de küçük zengin bir köyde mağaradaki hazinelerini koruması için genç bir ejderha kiraladılar. | Open Subtitles | قبل ألف سنة , كان هناك قرية غنية صغيرة في ... الصين .إستأجروا تنين صغير لحراسة كنوزهم في كهف |
| Peki, dürüst olmak gerekirse, biraz bir gibi görünüyordu bir ejderha. bir ejderha. | Open Subtitles | لكى أكون صريحاً معكِ لقد كان يبدو قليلاً مثل تنين |
| Bizi buraya bir ejderha gönderdi. | Open Subtitles | تنين قد قادنا لهذا المكان صوت جاسبير: حسناً |
| Imoogi, Kutsal bir ejderha olmak için cennetten Yuh Yi Joo'nun hediyesini alabilmelliymiş | Open Subtitles | لتتحول الى تنين سماوي لابد ان تأخذمن الجنه هديه من Yuh Yi Joo |
| BuzIu bir ejderha kanad_BAR_ Iütfen, barmen bey. | Open Subtitles | واحد كأس ذبابة تنين مع القليل من الأحجار , من فضلك , أيها النادل |
| Hatta seni kaçırıp bir mağaraya tıkan bir ibne de vardır ve seni 5 başlı bir ejderha korur. | Open Subtitles | لدينا حتى الشخص الذى يخطفك و يضعك داخل كهف و يقوم بحراستك تنين ذو خمس رؤوس |
| Kitaba baktım, Güneydoğu Asya' dan uçan bir ejderha olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | . لقد بحثت عنه ووجدت انه تنين طائر من جنوب شرق اسيا |
| Ama şunu bilin hiçbirinizin hayatı boyunca görmediği bir ejderha tarafından korunuyor. | Open Subtitles | والذي يحرسه تنين مثله لم تراه من قبل على الإطلاق |
| İnsanlar bıçaklarını veya bardaklarını kaybediyor. Ama ben, koca bir ejderha kaybetmeyi başarıyorum. | Open Subtitles | يفقد الناس أوانيهم الصغيرة، أما أنا فقد فقدت تنيناً كبيراً |
| Benim hayalimde konuşan bir ejderha bana Hz. İsa'ya ait olan bir pelerin veriyordu. | Open Subtitles | في خيالي، تنّينٌ متحدِّث أعطاني رداءٌ ينتمي لـلمسيح. |