| Planınız tam bir felaketti ve yangın çıkmasaydı, hepimiz gömülmüş olurduk. | Open Subtitles | خطتك كانت كارثة معدة بشكل خاطئ ولولا تلك النيران لمتنا جميعاً |
| Tüm ürünleri kaybettik, hiçbir çocuk bir sene boyunca kilo alamadı. 12 IQ puanı kaybettiler; tam bir felaketti hem orangutanlar hem de insanlar için. | TED | فقدنا كل المحاصيل، لم يزد وزن الأطفال لأكثر من عام. لقد فقدوا 12 نقطة ذكاء ؛ فقد كانت كارثة لإنسان الغاب واللناس. |
| Şey, eski kız arkadaşımla daha yeni böyle bir şey yaşadım, ve bir felaketti. | Open Subtitles | حسناً، لقد مررت بتجربة كهذه مع صديقتي الأخيرة، ولقد كانت كارثة |
| Restoranlar bir felaketti. Gluont kazanıIan paradan daha fazlasını emiyordu. | Open Subtitles | المطعم كان كارثة يوران كان يصرف المال اسرع من ربحه |
| Tüm olanlar bir felaketti. | Open Subtitles | ما حدث كان مأساوي. |
| Özel takımlar geçen hafta tam bir felaketti. | Open Subtitles | الفرق الخاصة كانت كارثة نهاية الاسبوع الماضي |
| Özel takımlar geçen hafta tam bir felaketti. | Open Subtitles | الفرق الخاصة كانت كارثة نهاية الاسبوع الماضي |
| Bugün davalı taraf için tam bir felaketti. | Open Subtitles | لقد كانت كارثة بعد ظهر هذا اليوم لجانب الدفاع .. |
| Filistinliler için bu yenilgi bir felaketti. | Open Subtitles | ، بإلنسبة للفلسطينيين الهزيمة كانت كارثة |
| Öyleyse bu akşam ilişkimiz dünya çapında bir felaketti. | Open Subtitles | حسنا , اذا الليلة علاقتنا كانت كارثة عالمية |
| CERN'in kendisinin yol açtığı bir felaketti. | Open Subtitles | كانت كارثة علاقات عامة أساسا من صنع سيرن نفسه |
| Haddini aşan bir şeydi, bir felaketti. | Open Subtitles | كان هذا غير مقبول، أعني، إنَّ هذه كانت كارثة |
| Bu, bir çok insanı etkileyen bir felaketti. | Open Subtitles | كانت كارثة مؤثرة على البشر وأيضاً |
| Hariciye sistemi bir felaketti. İşsiz bir insanın gerçek gereksinimi iştir ama bunu yapabilmek için ekonomiyi canlandırmanız gerekir. | Open Subtitles | نظام المعونة كان كارثة, أفضل من ذلك أن تمنح الرجل عملاً |
| Biliyorum bu sabah tam bir felaketti ama kimse seni suçlamıyor. | Open Subtitles | أعلم أن هذا الصباح كان كارثة ولكن لا أحد يلومك |
| - Aman Tanrım. Bu sezon tam bir felaketti, değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، هذا الموسم كان كارثة أليس كذلك ؟ |
| Tüm olanlar bir felaketti. | Open Subtitles | ما حدث كان مأساوي. |
| Bakın, biliyorum, ebeveynlerinizin vefatı sizin için büyük bir felaketti. | Open Subtitles | اسمعوا يا أطفال. أعلم أن فقدان والديكم كان مأساة عظيمة. |
| Baba olmak onu mutlu etmiş olabilir ama evliliğiniz tam bir felaketti. | Open Subtitles | ربما كان سعيدا بابنائه لكن زواجكما كان كارثه |
| Fark etmemiş olabilirsin ama bugünkü toplantı tam bir felaketti. | Open Subtitles | ، لماذا؟ لقاء اليوم كان كارثي بشكل كامل في حال لم تلاحظ |
| Sonuç olarak, bugün destansı bir felaketti. | Open Subtitles | باختصار، اليوم كان كارثياً تماماً. |