| Basta, Basta. İnternet Geri zekalısıyla bir fotoğrafımı Çekin! | Open Subtitles | هذا يكفي ، التقطوا لي صورة مع بطل الانترنت الثري |
| Biftekle bir fotoğrafımı çek. | Open Subtitles | ليلتقط أحدكم لي صورة مع قطعة اللحم |
| - Fena değil. Lindsay, bir fotoğrafımı çek. | Open Subtitles | ليندسي، التقطي لي صورة لواجهة ألبومي |
| bir fotoğrafımı çeksene hemencecik. | Open Subtitles | إلتقطي صورة سرّيعة لي |
| bir fotoğrafımı çek hemencecik. | Open Subtitles | إلتقطي صورة سرّيعة لي |
| Şimdi size farazi bir örnek vereceğim. Varsayalım, arkadaşım Laura sarhoş olduğum karaoke gecesinden bir fotoğrafımı Facebook'a yüklüyor. | TED | الآن، لأعطيكم مثال افتراضي معين، دعوني أقول صديقتي لورا ترفع افتراضيًا صورة لي سكرانة في حفلة كاريكوكي ليلًا. |
| Onunla Sydney'de tanıştığımız ilk gece bir fotoğrafımı çekmişti. | Open Subtitles | التقط صورة لي اول ليلة التقينا بها في سيدني |
| Hey, benim bir fotoğrafımı çekebilir misin Amy? | Open Subtitles | مهلا، أيمكنك أن تلتقطي لي صورة ، إيمي؟ |
| Leo, Leo, mini daktilonun yanında bir fotoğrafımı çek. | Open Subtitles | (ليو)، (ليو)، خذ لي صورة مع الآلة الكاتبة الصغيرة. |
| bir fotoğrafımı çekiver. | Open Subtitles | هاك، التقطي لي صورة |
| Hadi bir fotoğrafımı çek. | Open Subtitles | إلتقط لي صورة. |
| En azından televizyonla benim bir fotoğrafımı çekemez misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تأخذ صورة لي التلفاز على الأقل |
| Bir ara çok şapkam vardı ama sonra bir gün çiftlikte çekilmiş bir fotoğrafımı gördüm. | Open Subtitles | لقد مررت بفترة جيدة مع القبعات، لكن بعدها رأيت صورة لي في مزرعة الصاح. |
| Biri ağzı açık bir fotoğrafımı ekleyip yüzüme attırmaya sabırsızlandığını yazmış Bu sınırı çizmeye hakkım var. | TED | وجدت شخصًا ينشر صورة لي وفمي مفتوحًا يقول "لا يمكنهم الانتظار ليقذفوا على وجهي"، لدي الحق في تحديد تلك الحدود. |