| Artık sessiz olur musun! Çok önemli bir görüşmem var ve bu benim son şansım. | Open Subtitles | هل يمكنك البقاء هادئة لدي اجتماع مهم وهذه فرصتي الأخيرة |
| İzninle Güney Alabama'nın en etkin sosyetesi Melanie LaRue'yle bir görüşmem var. | Open Subtitles | ذلم لأننا لم نفتح بعد الآن إذا سمحتي لي لدي اجتماع مع ميلاني لارو إنها أكثر شخصية في جنوب ألاباما نفوذاً إجتماعياً |
| 1 0 dakika sonra bir görüşmem var ve biraz önce soyuldum. | Open Subtitles | ـ ربما يمكنني مساعدتك ـ لدي مقابلة عمل بالشارع المقابل خلال عشر دقائق |
| Önemli bir görüşmem var. | Open Subtitles | كيف حالك يا صديقي ؟ ؟ في عجلة , لدي مقابلة هامة |
| Zamanım yok. Önemli bir görüşmem var şu anda. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أمهلكِ دقيقة, لدي إجتماع مهم الآن |
| Fakat bu öğleden sonra Vertes'le bir görüşmem var. | Open Subtitles | لكن لدي موعد مع فيرتز بعد الظهرية |
| Baba, bugün çok önemli bir görüşmem var. | Open Subtitles | أبي، عندي إجتماع مهم جدا اليوم |
| Orada bir görüşmem var ve basit görünmemek için yanımda taşımak istemiyorum. | Open Subtitles | عندي مقابلة في هذا المكان و لا أريد أن أبدو كالأحمق |
| Bu sabah müdürünüzle bir görüşmem var. | Open Subtitles | لديّ اجتماع بمدير مدرستك صباح هذا اليوم. |
| Lütfen dalga geçme. Zaten geciktim. Önemli bir görüşmem var ve sırılsıklam gidemem. | Open Subtitles | من فضلك، لا مزاح، فقد تأخرت بالفعل لدي اجتماع مهم ولا يمكنني الحضور وأنا مبللة |
| Pekala erken saatte bir görüşmem var. - Duşa önce ben girsem olur mu? | Open Subtitles | حسن، لدي اجتماع باكر أتمانعين إن اغتسلت أولاً؟ |
| Aslına bakarsan, Mission Valley Weekly dergisiyle bir görüşmem var. | Open Subtitles | " في الحقيقة لدي اجتماع مع "مهمة فالي الأسبوعية |
| Dostum, önemli bir görüşmem var. Ne oldu? | Open Subtitles | يا صديقي لدي اجتماع هام هنا , مالأمر ؟ |
| - Şimdi bana izin verirseniz... gitmek zorunda olduğum bir görüşmem var. | Open Subtitles | -والآن استميحك عذرا ... لدي اجتماع لأحضره. |
| Bu sabah önemli bir görüşmem var. Bunun yerine çayımı alabilir miyim? | Open Subtitles | .لكن لدي مقابلة هامة هذا الصباح هل يمكنني الحصول على شايي في المقابل؟ |
| Henüz kesin bir şey yok, fakat yarın yönetici asistanı posizyonu için bir görüşmem var | Open Subtitles | حسنا, لاشيء أكيد حتى الآن ولكن لدي مقابلة عمل غدا لمركز مساعدة تنفيذية |
| Amerika Birleşik Devletlerinin Siktiğiminin Başkanı ile bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي مقابلة مع رئيسة الولايات المتحدة الأمريكية اللعينة |
| Cidden millet yarın 9'da büyük bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي مقابلة هامه بالتاسعه صباحاً لدخول الجامعه |
| Lund'a bir görüşmem var, sonra da işe gideceğim. | Open Subtitles | لدي إجتماع في لوند وأيضًا سأعود للعمل |
| Şehrin avukatıyla bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي إجتماع مع المحامي الذي يُمثل البلدة |
| Başka bir görüşmem var, ama Tom seni bekliyor. | Open Subtitles | لدي موعد آخر و لكن (توم) سوف يقابلك الآن |
| Pazartesi Colleen ile bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي موعد مع (كولين) يوم الاثنين |
| Yarın Kültür Bakanı ile bir görüşmem var. | Open Subtitles | وغداّ عندي إجتماع مع وزير الثقافة! |
| Orada bir görüşmem var ve basit görünmemek için yanımda taşımak istemiyorum. | Open Subtitles | عندي مقابلة في الداخل ولا أريد أن أحمل ذلك فقط لدقائق |
| - Denerim. Michael'la kısa bir görüşmem var ve ardından da eve gideceğim. Sutton'a buluşmamızı erteleyebilir miyiz diye sorar mısın? | Open Subtitles | لديّ اجتماع سريع مع (مايكل)، وبعدها سأعود لمنزلي هلا طلبت من (ساتن) إن ما أمكننا إعادة الجدولة؟ |
| Bu akşam bir görüşmem var. Ona merak etmemesini söyleyin. | Open Subtitles | لدي إجتماعٌ مع أحدهم هذه الليلة، أخبروه انني بخير |