| Ve onu çok beğenmişler çarşamba günü için tekrar çağırdılar. Ve o bir gardiyan. | Open Subtitles | وقد احبوه كثيرا حتى انهم طلبوه ثانية يوم الاربعاء وهو حارس سجن |
| bir gardiyan olmaktan daha fazlasını umut etmiş. | Open Subtitles | كان لديه أمل بأن يكون أكثر من مجرّد حارس سجن |
| Ben iyi bir gardiyan değilim. | Open Subtitles | أنا لست حارس سجن جيداً |
| O duvarların ardında herkesin kaderine karar veren bir gardiyan vardı. | Open Subtitles | خلف هذه الجدران هناك حارس واحد الذي يقرر كل مصير واحد |
| Ekibin sayesinde Roan ve bir gardiyan ile kaçmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | إنّه يهرب رفقة حارس واحد والشكر لفريقك على ذلك |
| Altın saatli bir gardiyan görüp görmediğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط معرفة إن كنت رأيت حارساً يرتدي ساعة ذهبية |
| Altin saatli bir gardiyan görüp görmedigini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط معرفة إن كنت رأيت حارساً يرتدي ساعة ذهبية |
| Eski bir gardiyan? | Open Subtitles | حارس سجن سابق؟ |
| - bir gardiyan. | Open Subtitles | - حارس سجن - |
| Bizden olan bir gardiyan var ama Dutton'a ulaşıp cevaplarını alıp çıkman için yedi dakikan olacak. | Open Subtitles | لدينا حارس واحد في صالحنا، ولكن سيكون لديك فقط نافذة سبع دقائق للوصول إلى دوتون، الحصول على إجابات والخروج. |
| Her zaman ödeme almak isteyen bir gardiyan olur. | Open Subtitles | هناك دائماً حارس واحد على الأقل يريد تقاضي مال |