| Ülke dışına hızlı bir geçiş yapmak istiyorsan geleceğin ilk yer burası. | Open Subtitles | هذا المكان التي تأتي له عندما تبحث عن معبر سريع للبلدة |
| Ya saat 11:11, bu şeyleri içeri alan bir geçiş kapısıysa? | Open Subtitles | ماذا إن كان بالتاريخ "11 - 11" هو معبر لإدخال تلك الأشياء؟ |
| İnternette, 11:11'in bir geçiş kapısı olduğu konuşuluyor. | Open Subtitles | على الإنترنت بحثتُ عن "11-11" وإتّضح أنّه معبر |
| Basınç giderek arttıkça, atmosferik gazlar belli bir geçiş hattı olmadan sıvılaşıyor. | Open Subtitles | لارتفاع الضغط أعلي وأعلي غازات الغلاف الجوي أصبحت مساله دون انتقال للرؤية |
| Şimdi kobradan çekirge pozisyonuna yavaş bir geçiş yapalım. | Open Subtitles | 47,621 الآن دعونا نبدأ انتقال بطيئة من كوبرا الى الجراد |
| Emeklilik zor bir geçiş olabilir. | Open Subtitles | يمكن للتقاعد أن يكون مرحلة إنتقالية قاسية |
| Değil resmi bir geçiş var. | Open Subtitles | ليس فيها معبر رسمي |
| Şu anda bir geçiş dönemindeyim. - Güzel bir mobilya-- | Open Subtitles | أنا أمرّ بمرحلة انتقال صفقة جيدة جداً للأثاث .. |
| Alt tarafı bir geçiş bu ve yakında orada olmayacaklar, biz de özgür olacağız. | Open Subtitles | انها فقط عملية انتقال قريبا , لن نكون هنا سوف نكون احرار |
| Bana istifa çağrısında bulundular. Yeni hükümete sorunsuz bir geçiş istiyorlar. | Open Subtitles | لقد قدموا عرض لي لأتنحى بشكل سلمي لضمان انتقال سلسل نحو حكومة جديدة |
| - Rahimden dünyaya ilginç bir geçiş oluyor, büyük bir rahim gibi. | Open Subtitles | نعم,إنه انتقال سلس من الرحم إلى العالم, |
| Güvenli bir geçiş sağlamak için, birlikte söyleyelim. | Open Subtitles | لضمان انتقال آمن الى الآخرة لنقل معا |
| "Bu geçiş kapısı, evrimin iki farklı sarmalı arasındaki..." "...köprüye giden bir geçiş bölgesidir." | Open Subtitles | هذا المعبر بمثابة منطقة إنتقالية بين عالمين مُختلفين من النشوء. |
| bir geçiş tesisi gerekecek. | Open Subtitles | سيحتاج الأمر إلى منشأة إنتقالية. |
| Oturacaksın. Harika. Biliyorsun Dwight hepimiz için bir geçiş dönemi oldu. | Open Subtitles | عظيم، كما تعلم يا (دوايت) كان هذه فترة إنتقالية لنا جميعاً. |