Bir çalının arkasındayım, birden dehşet büyük bir goril bana, daha önce hiç görmediğiniz şehvet dolu gözlerle bakıyor. | Open Subtitles | أنا خلف شجيرة ما وفجأة أشاهد غوريلا غوريلا عملاقة تنظر إليّ مباشرة نظرة متهكمة لم تشاهدي مثلها في حياتك |
Niye sıradan bir goril yerine katil bir gorile dönüşeceğini düşündün? | Open Subtitles | لماذا تظنين أنك تتحولين إلى غوريلا قاتلة و ليس غوريلا طبيعية؟ |
İnan bana, senin gibi bir goril olunca ufak bir ayartma bile olmadı. | Open Subtitles | صدقني ، مع غوريلا مثلك لم يكُن هُناك على الأقل قليلاً من الإغراء |
bir goril gibi kendi ağına yakalanmış ve nasıl kurtulacağını da bilmiyor. | Open Subtitles | لقد علق باحدى شباكه مثله مثل الغوريلا ولا يعرف كيف سيخرج |
Media Lab'ı meydana getirirken, bu ön koltuğunuzda bir goril olması gibiydi. | TED | عندما كنت أعمل بالمختبر الإعلامي كنت كمن لديه غوريلا بالمقعد الأمامي. |
Ben anlayamamıştım, bilirsiniz, Auschwitz'te bir deste karta sahip olmak banyonda bir goril bulmak gibi bir şeydi. | TED | ولم أستطع فهمها، وكما تعلمون، كان يُعد امتلاك أوراق اللعب في أوشفيتز بمثابة العثور على غوريلا في الحمام. |
Rolls Royce'un içinde başka bir goril daha mı? | Open Subtitles | ألم يكن هناك غوريلا أخرى في رولز رويس ؟ أجل .. |
İsterdim, bu hariç. Gözleri sürmeli, dudakları parlak dişi bir goril; | Open Subtitles | كنت سأكتب ، لكن المشكلة أن هذه غوريلا أنثى كانت عيناها مكحلة |
Ama sonuna vardığında, bir goril sana fıçılar atmaya başlar. | Open Subtitles | ثم تبلغ النهاية وتهمّ غوريلا بإلقاء البراميل عليك. |
Gören gözlü bir köpek ya da konuşan bir goril? | Open Subtitles | أتفضل تناول كلباً بعين واحد أم غوريلا يتكلم؟ |
Jüpiter boyutlu bir gezegen 800 poundluk bir goril gibidir. | Open Subtitles | الكوكب بحجم المشتري هو غوريلا بوزن 800 باوند |
800 poundluk bir goril ile çalışmanın yararları işte. | Open Subtitles | تلك أحد منافع العمل مع غوريلا ذو 800 باوند. |
Bütün bunlar Letting adlı yeni bir goril yüzünden oldu. | Open Subtitles | هو كلّ بدأ بسبب غوريلا جديدة سمّت التأجير |
8 yaşına gelene kadar, onun sihirli bir goril olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | حتى كنتُ في الثامنة، ظننت أنّه كان غوريلا سحرية |
Çünkü herhangi bir seksüel tercihten striptizci bir goril soykırımla ilgili bir filmde olmazdı. | Open Subtitles | لأن غوريلا راقصة أياً كان جنسها لن يكون لها مكان في فيلمٍ يدور حول النازية |
Arada bir sahil yoluna iner kendi pisliğimi oraya buraya fırlatırım, tıpkı bir goril gibi. | Open Subtitles | من حين لأخر، أذهب للممشى الخشبي و أتغوط هناك مثل الغوريلا |
Onu bir goril kılığına soktuk, Wee Man de başı dertte olan kadındı. | Open Subtitles | ألبسناه مثل الغوريلا و (وي مان) ألبسناه مثل الفتاة المُثيرة |