| Ortaya çıktı ki, müdürün valiyle evlenmeden önce başka bir hayatı varmış. | Open Subtitles | تبيّن أنّ آمر السجن عاش حياة مختلفة قبل زواجه بالحاكمة |
| Ama görünüşe göre örnek alınacak bir hayatı varmış. | Open Subtitles | ولكن يقول المقال انه من الواضح عاش حياة مثالية |
| Dostumuz Chaucer'ın epeyce büyük bir hayatı varmış. | Open Subtitles | صديقنا (تشاوسر) عاش حياة كبيرة |
| Rex'in gizli bir hayatı varmış. İyi. | Open Subtitles | الإخلاص ليس المشكلة ولكن "ريكس" كان لديه حياة سرية |
| Potter'ın James Bond gibi bir hayatı varmış. | Open Subtitles | (بوتر) كان لديه حياة مثل (جيمس بوند) |