| Eğer alamazlarsa içimde bedel ödeyeceğimize dair bir his var. | Open Subtitles | إنْ لم يحصلوا عليها لدي شعور أننه سيكون الجحيم لندفع |
| Gizli bir operasyonun ortasına dalmışız gibi komik bir his var. | Open Subtitles | حسنا، لدي شعور مضحك بأننا تدخلنا لتو في منتصف عملية سرية |
| Belki de işin peşini bırakmalıyız, içimde kötü bir his var. | Open Subtitles | حسنا ربما علينا ان نترك ذلك لدي شعور سيء حول ذلك |
| Yağlayıcıyı önerirdim ama onun üzerine de düşmüşsündür gibi bir his var içimde. | Open Subtitles | سأقترح زيت تشحيم لكن لديّ شعور انك سقطت على بعض من ذلك أيضاً |
| İçimde şu andan itibaren her şeyin daha iyi olacağına dair bir his var. | Open Subtitles | يراودني شعور بأن الأمور ستتحسن من الآن فصاعداً |
| İçimde öylesi daha iyi olurmuş gibi bir his var. | Open Subtitles | لدى شعور بأنه من الأفضل الأ تفعلى ذلك لماذا ؟ |
| İçimde, tekstil işinde başka bir yol bulabilir gibi bir his var. | Open Subtitles | لدي احساس انها سوف تجد طريقة ما لتبقى تعمل في مجال الملابس |
| # İçimde bir his var beni aldatıyorsun İçimde bir his var ki--# | Open Subtitles | لدي شغور انك تصخبين لدي شعور انك تهتاجين |
| Ona dedim ki: "Boş ver, içimde bu çocukla ilgili bir his var. | Open Subtitles | " لكن قلت له أسترخي يا " إيدي لدي شعور حيال هذا الفتى |
| Hayır sanmıyorum ama içimde garip bir his var. | Open Subtitles | لا، انا لا اعتقد باننا فعلناها لكن لدي شعور سيء |
| İçimde kötü bir his var. Gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لدي شعور سىء بشأن هذا ولا أريدك أن تذهبي |
| Aletine bir kurşun yediğinde elmasların nerede... ..olduğunu söyleyeceğine dair bir his var içimde. | Open Subtitles | لدي شعور بأنه إن وضعت رصاصة في خصيتيك ستخبرني أين هي |
| Frank, İçimde kötü bir his var. | Open Subtitles | لا ، فرانك. لا ، لدي شعور حول هذا الموضوع. |
| Onun tek sonuç olmadığına dair içimde kötü bir his var. | Open Subtitles | لديّ شعور سيء بأنّ هذه ليست العاقبة الوحيدة |
| Bu muhabbet farklı bir yöne kayacakmış gibi bir his var içimde. | Open Subtitles | يراودني شعور أن الحوار الوشيك منعطف حاد جداَ |
| Biliyor musun, bu kurşunun senin için ateş edildiği gibi tuhaf bir his var içimde. | Open Subtitles | تعرف , لدى شعور هزلى بما تعنيه تلك الرصاصه بالنسبه لك |
| Çok şey istediğimi biliyorum ama bu akşam kötü bir şey olacağına dair içimde bir his var ve onu benim gibi koruyabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أعلم أنني أطلب منك الكثير لكن لدي احساس بأن شيئا رهيبا سيحدث لها الليلة و أنت الشخص الوحيد الذي يستطيع حمايتها مثلي |
| - Seni uzun süredir tanıyorum. İçimde iyi bir his var. | Open Subtitles | لقد عرفتك لوقت طويل و ينتابني شعور جيد هل ستقابلينه ثانية ؟ |
| Çocuklar, içimde annenizin hapse girmeyeceğine dair delice bir his var. | Open Subtitles | يا أطفال ، لديّ إحساس قويّ أن أمكم لن تذهب للسجن |
| Bu haftasonuyla ilgili içimde kötü bir his var Eric. | Open Subtitles | لدي إحساس سيء ، حول نهاية الأسبوع هذه يا إريك |
| Bize bütün hikayeyi anlatmadıklarına dair bir his var içimde. | Open Subtitles | حصلت على شعور نحن لسنا أن يخبر كامل القصّة. |
| Nedense içimde tuhaf bir his var. | Open Subtitles | لدىّ شعور أننا سنخرج من هذا الأمر سالمين على أيّة حال. |
| İçimde, röportajın vurucu kısmına girmek üzere olduğumuza dair bir his var. | Open Subtitles | عندي شعور أننا على وشك أن ندخل في الجزء المهم من المُقابلة |
| İçimde, Bart'ın L.A. dışına çıkacağı şeklinde bir his var, ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | لدي حدس بشأن بارت ما فعله بلوس انجلس وكل شيء |
| İçimde iyi bir his var. Bu çocuğu iliklerimde hissediyorum. | Open Subtitles | لدى إحساس نحو هذا أشعر بهذا الفتى فى عظامى |
| Kazandığımıza dair içinde bir his var mı? | Open Subtitles | ألديك ما يشعرنا أننا قد ربحنا؟ |
| İçimde bir his var. Bana karşı çok nazik. | Open Subtitles | إنه شعور إنه لطيف جدا معى |