| Kötü haberse röntgen çektik ve vücudunuzda garip bir iskelet adam var. | Open Subtitles | الخبر السيئ أننا صورناك بالأشعة وجسمك يحوي على هيكل عظمي مخيف لرجُل |
| Bizim gibi omurgalıların, vücutlarımızı hareket etmemizi sağlayacak eklemlerle destekleyecek sert bir iskelet yapıları vardır. | TED | كما أن الفقاريات مثلنا لديها هيكل عظمي صلب لتدعم أجسامنا، مع وجود المفاصل التي تسمح لنا بالحركة. |
| Yukarıda bir iskelet var, bu da onun yapmaya çalıştığı şey. | TED | هناك يوجد هيكل عظمي ، الذي هو في الواقع ما الذي تحاول أن تفعله. |
| İnşaatçılar bir ceset bulmuş, aslında bir iskelet. | Open Subtitles | عمال البناء وجدوا جثة فى الحقيقة هى هيكل عظمى |
| Beş sene önce bir dava vardı. Altın madeninde bir iskelet bulmuştuk. | Open Subtitles | ،لقد كان لدى قضية من خمس سنوات لقد وجدنا هيكل عظمى بمنجم ذهب |
| Turistlerle dolu bir mekikte neden bir iskelet olsun ki? | Open Subtitles | و لماذا توجد هياكل عظمية في مركبة مليئة بالسائحين؟ |
| Cinayet kurbanlarının, tek tek kemikleriyle yer değiştirilmiş tamamen gümüş bir iskelet. | Open Subtitles | إنّه هيكل عظمي كامل من الفضة تمّ إستبداله قطعة بقطعة من عظام ضحيّة القتل |
| Fakat eminim şu anda bu dağlarda çürümüş bir cesetten ibaret o da diğerleri gibi bir iskelet. | Open Subtitles | لكن الآن، جثّته بمكان ما في تلك الجبال، أنا متأكّد هيكل عظمي مثل أيّ هيكل أخر |
| Sanal bir iskelet yaratmışsın. | Open Subtitles | لم أجد شاشة لمراجعة بريدي الإلكتروني. لقد صنعت هيكل عظمي تصوري. |
| Birkaç gün sonra kas parçalarıyla çevrili bir iskelet, koridorda dikiliyor kısa süre sonra, haykırarak ortadan kayboluyor. | Open Subtitles | ..بعد أيام قليلة ..هيكل عظمي مغطى جزئياً بالعضلات يقف بالرواق ويصرخ للحظة قبل أن يتلاشى |
| Sana bir iskelet lâzım ben de gerçek bir kopyasını yapacağım. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة إلى هيكل عظمي وأنا سأعطيكِ نسخة مقبولة |
| Evet ama perma kullanılan bir iskelet radyometrik tarihlemeyi geçemezdi. | Open Subtitles | نعم ، ولكن هيكل عظمي المعالج بهذه الطريقة. لن يصمد أمام تأريخ إشعاعي. |
| bir iskelet, Bill Clinton iki şırfıntı palyaço ve normal bir palyaço. | Open Subtitles | هيكل عظمي ,بيل كلينتون ومهرجان متعريان ومهرج عادي |
| Zorp geldiğinde, volkanik ağzından püskürteceği alevler ile bedenini yakıp, sana derisiz, titreyen bir iskelet bırakacak. | Open Subtitles | هئيتك هيكل عظمي عندما يأتي , زورب الماسح الأرضي ويحرق جسدك بفمه البركاني |
| Gizli odasında cidden bir iskelet mi var sence? | Open Subtitles | هل تعتقد أن لديه هيكل عظمي حقيقي في خزانته؟ |
| Bana kocam olduğunu iddia ettiğin bir iskelet gösterdin ve benim kendi bedenimde olmadığımı ima ettin. | Open Subtitles | لقد أريتنى هيكل عظمى إدعيّت بأنه لزوجي وتقول لي بأنك لا تعتقد بأننى داخل جسدي الأن |
| Bunun gerçek bir iskelet olmadığını söyle. | Open Subtitles | لمده 20دقيقه دون تدخل احد -اخبرنى بأن هذا ليس هيكل عظمى حقيقى |
| Bu bir iskelet. Sadece kemik. | Open Subtitles | انة مجرد هيكل عظمى |
| Yatak odamda bir iskelet var. | Open Subtitles | هناك هيكل عظمى في غرفة نومي |
| Oğlum, herkesin dolabında bir iskelet vardır. | Open Subtitles | المتأنق، وقد حصلت على الجميع هياكل عظمية في خزانة بهم. |