| Harika bir kıçı var. Kadından cazibe yayılıyor. | Open Subtitles | الفتاة لديها مؤخرة جميلة، وتظهر جاذبية جنسية |
| Ama eğer kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaksa hiç vazgeçmeyen bir kıçı var. | Open Subtitles | ولكن ان كان هذا سيشعرك بالأفضل لديها مؤخرة لا تتوقف |
| Ya da, senin ve kızının aksine, bir kıçı var! | Open Subtitles | وعلى عكسك أنت وابنتك لديها مؤخرة |
| Asıl mesele önceki halinden daha büyük bir kıçı var artık. | Open Subtitles | النقطة انه اصبح لديها مؤخرة سمينة |
| Koca karının hâlâ oldukça sıkı bir kıçı var. | Open Subtitles | تلك العجوز لا زال لديها مؤخرة مشدودة |
| Brittany'nin kocaman bir kıçı var. | Open Subtitles | برتني لديها مؤخرة رئيسية |
| Onun kocaman bir kıçı var. | Open Subtitles | لديها مؤخرة كبيرة |
| Güzel bir kıçı var. | Open Subtitles | لديها مؤخرة لطيفة |
| Tüm dosyalara "Elliot'ın enfes bir kıçı var" yazma sebebim de bu. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أكتب: "إليوت) لديها مؤخرة رائعة)" |
| Üzerinde "Elliot'ın enfes bir kıçı var" yazmayan bir dosya alıp geliyorum. | Open Subtitles | سأحضر مخططاً ليس مكتوب عليه: "إليوت) لديها مؤخرة رائعة)" |
| Küçük, güzel bir kıçı var. | Open Subtitles | لديها مؤخرة جميلة |
| Çok sıkı bir kıçı var. | Open Subtitles | انا مكتفي لديها مؤخرة جميلة |
| - Süper bir kıçı var. | Open Subtitles | -بجانب, لديها مؤخرة رائعة |