"bir kanun yok" - Traduction Turc en Arabe

    • لا يوجد قانون
        
    • ليس هناك قانون
        
    • لا يمنعنا القانون
        
    Hiçbir şey yapmadılar. İstasyondaki bir bankta oturmalarını yasaklayan bir kanun yok. Open Subtitles لا يوجد قانون يمنع الجلوس على مقعد أمام مستودع
    Birliğin hiç bir eyaletinde kamuyu, uyanışçıların histerik saldırılarından koruyacak bir kanun yok. Open Subtitles لا يوجد قانون واحد في أي ولايات في الاتحاد لحماية الجمهور من هجمة هستيرية من الصحوة
    Kanlı baltayla 40 darbe, Bart. Size yardım etmek isterdim bayan ama korkarım ki postayla gönderilen tehdit mektuplarıyla ilgili bir kanun yok. Open Subtitles أرغب بمساعدتك يا مدام ، لكن أخشى أن لا يوجد قانون ضد رسائل التهديد
    Bir ya da birkaç iş kuranlara karşι... bir kanun yok. Open Subtitles ليس هناك قانون يمنع الرجل ان يعمل بالتجارة او جميع الأعمال التجارية
    Burada çalışmak zorunda olduğunu söyleyen bir kanun yok. Open Subtitles ليس هناك قانون الذي يقول بأنّك يجب أن تعمل هنا
    - Buna karşı bir kanun yok. Open Subtitles لا يمنعنا القانون من هذا
    İnsanların attığı şeyleri almayı yasaklayan bir kanun yok. Open Subtitles لا يوجد قانون يجرم ما افعله بحاجيات الناس الملقاة
    Ölmüş insanların resimleri çekilmeyecek diye bir kanun yok ki. Open Subtitles لا يوجد قانون ضد إلتقاط صور فوتوغرافية للموتى.
    Sayın Yargıç sanığın, aleyhine tanıklık yapanlarla yüzleşmeye hakkı var ama o sırada orada olmasını gerektirecek bir kanun yok. Open Subtitles جلالتك , المدعى عليه لديه الحق فى مواجهه الشاهد أمامه, لكن لا يوجد قانون يتطلب منه الحضور.
    Özellikle bu tekniğe yetki vermek için kabul edilen bir kanun yok ve gücü ve suistimal potansiyeli nedeniyle bilinçli bir kamuoyu tartışmamızın olması çok önemlidir. TED لا يوجد قانون تم إقراره يعطي الصلاحية لتلك التقنية بالتحديد وبسبب قوة وامكانية إساءة استعمالها فإنة واجب أن نناقش ذلك مع الشعب.
    Ziyaretçilerin soru sormasını engelleyen yeni bir kanun yok, değil mi Bay Vargas? Open Subtitles لا يوجد قانون ضد الزوار الذين يسألون الأسئلة ، أليس كذلك يا سيد " فارجاس " ؟
    Evinde münakaşa çıkartmak ile ilgili bir kanun yok. Open Subtitles لا يوجد قانون ضد خرق شقتك الخاصة.
    Evinde münakaşa çıkartmak ile ilgili bir kanun yok. Open Subtitles لا يوجد قانون ضد خرق شقتك الخاصة
    Raymond Tusk'ı ziyaret edemezsin diyen bir kanun yok. Open Subtitles ليس هناك قانون ينمعك من زيارة ريمون تاسك
    Oraya gitmeyi yasaklayan bir kanun yok, değil mi? Open Subtitles ليس هناك قانون يمنع السفر إلى هناك، أليس كذلك؟
    Daha önce hiç dişi bir Seçilmiş olmadı elbette. Ama bir kadın Eldiven'de yarışamaz diye bir kanun yok. Open Subtitles إنما لم تتقلّد أية امرأة مقام الأصفياء سلفًا، لكن ليس هناك قانون يحرّم خوضهُنَّ المباراة.
    Kendi paranı çekmeye karşı bir kanun yok, değil mi? Open Subtitles -لأنني بحاجة إليها . ليس هناك قانون ضدّ إنفاق أموالك الخاصّة، صحيح؟
    Mangal kömürüne karşı bir kanun yok. Open Subtitles ليس هناك قانون ضد الفحم.
    Böyle bir kanun yok. Open Subtitles ليس هناك قانون مثل هذا النوع
    Buna karşı bir kanun yok. Open Subtitles لا يمنعنا القانون من هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus