"bir kase" - Traduction Turc en Arabe

    • وعاء من
        
    • إناء
        
    • صحن من
        
    • وعاء كبير
        
    • من وعاء
        
    • طاسة
        
    • إنه وعاء
        
    • بوعاء
        
    Masanın kenarına bir kase kraker koyduk. TED كان لدينا وعاء من الكعك المملح وضع علي الجانب.
    bir kase pirinç, bir kase pirinçtir, bir diğerinden farksızdır. Open Subtitles كـ وعاء من الأرز، أنه مجرد وعاء آخر من الأرز، لا يختلف عن غيره
    Diğer yanda, benim gibi bir adam için, hayat yakutlarla dolu bir kase. Open Subtitles بالنسبة لرجل مثلي، من ناحية أخرى، الحياة هي وعاء من الياقوت.
    bir kase utanç verir misin, lütfen? Open Subtitles هل يمكن أن أطلب إناء من العار , من فضلك ؟
    Şu en üst raftan bana bir kase verebilir misin? Open Subtitles أيمكنكِ أن تحضرِ ليّ صحن من الرف العلوي؟
    Sana evde eşlik edeceğiz, ve bir kase ararot nişastası hazırlayacağız. Open Subtitles سنرافقك للمنزل و نعد وعاء من الأروروت ماري الكمادة
    Gelip oturmak ve bir kase grape-nuts yemek ister misin? Open Subtitles هل ترغب في القدوم و الجلوس أمامي أترغب في الحصول على وعاء من حبوب العنب و الجوز ؟
    bir kase grape-nuts yemek. Open Subtitles لا تريد الحصول على وعاء من حبوب العنب و الجوز ؟
    Şimdilik iyi ama biraz daha büyüyünce bir kase erişteyle ona söz dinletemeyeceksin. Open Subtitles هذا ينفع في الوقت ..الحالي، لكن حين يكبر قليلاً لن يُسكته وعاء من شعرية
    Uyandığında parmağını bir kase erimiş suyun içinde bulursan ne yaparsın? Open Subtitles و وجدت إصبعك عائماً في وعاء من الثلج الذائب؟
    Sayın Yargıç, Pazartesi günü oraya gittim bir kase süt aldım, ve uzun bir süre kuyrukta bekledim. Open Subtitles ..سيدي ، ذهبت الى هناك يوم الإثنين مع وعاء من الحليب ، وقفت في طابور طويل
    bir kase şekersiz mısır gevreği yemek bir kase mısır gevreksiz şeker yemek gibi. Open Subtitles يمكنك أكل وعاء من الكورن فليكس بدون سكر مضاف أو يمكنك أكل وعاء من السكر بدون كورن فليكس
    Bir çalışmada çocuklara televizyon izlerken atıştırmaları için bir kase balık kraker verildi. Open Subtitles دراسة جعلت أطفال يشاهدون التلفاز وأعطتهم وعاء من الرقائق أثناء مشاهدتهم للتلفاز
    Size küçük bir kase buldum, bayım. Umarım ihtiyacınızı karşılar. Open Subtitles وجدت لك إناء صغيراً ، أتمنى أن يكون مناسباً لك سيدي
    Bir tane Bambu bardak bir kase ve biraz da su. Open Subtitles كوب من البامبو و إناء و بعض الماء
    Karşılığı ise bir kase pilavdı ve hayattan bir gün daha. Open Subtitles مكافأتنا هي صحن من الأرز ... ويوم آخر للحياة
    Kocaman bir kase patlamış mısırla kanepeye uzanıp arabaların korna çalmasını dinleyeceğim. Open Subtitles سأتكور علي الأريكة مع وعاء كبير من الفشار ,واستمع إلي تزمير السيارات؟
    Yada veranda da bir kase mısır gevreği mi yemeliyim? Open Subtitles أم يجب فقط أن أأكل من وعاء فى الشرفة؟
    Haydi neşelenin biraz. Kim kocaman bir kase dolusu yağsız süt ister? Open Subtitles هيا أيها الكئيبون، من يريد طاسة كبيرة من الحليب المجمد منزوع الدسم؟
    Bu iğrenç bir kase ve bakınca midemi bulandırıyor. Open Subtitles إنه وعاء بشع يصيبني بالغثيان بمجرد النظر إليه أنت سخيف أليس هذا وعاءً لطيفاً؟
    30 yıl boyunca elinde bir kase kuru kayısıyla televizyonun önünde oturduğunu mu? Open Subtitles فى آخر 30 سنة من عُمره, كان يجلس أمام التليفزيون بوعاء من الفاصوليا المطبوخة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus