Ben de, kumaş ve sahte-gözler kullanarak öğrencilerin ışıklı bir nesne yaratabileceği bir proje prototipi oluşturdum. | TED | وبدأتُ النموذج الأولي حيث يمكنُ للطلاب بناء كائن مضيء باستخدام القماش والعيون البلاستيكية البارزة |
Hızın bu alanda neden bu denli önemli olduğundan bahsedecek olursak; bir görüntüyü işlemesi 2 saniye süren bir nesne belirleyicisine göz atalım. | TED | وللحصول على شعور لماذا السرعة مهمة جدًا فى هذا المجال، هنا مثال للكشف عن كائن والذي يستغرق تانيتين لمعالجة صورة. |
Yaklaşık 8 km mesafede 2-3-2 yönünde bilinmeyen bir nesne yüzeye çıkmış görünüyor. | Open Subtitles | فلدينا جسم بارز على السطح عند زاوية 232 على مقربة 8 آلاف ياردة. |
ve hesaplaşmak için bir nesne kullanır. Ne çeşit bir nesne hem zehirler hem de birleştirir? | Open Subtitles | صحيح، وإستعمل قطعة أثرية لينتقم، لكن ما نوع القطعة الأثرية التي تقوم بالتسميم واللصق؟ |
Gezegende bildiğimiz tüm yaşamı yok etmek için yeterli bir nesne olurdu. | Open Subtitles | قد يكون جسيمًا كافيًا لمحو كافة الحياة التي نعرفها على الأرض |
Ancak tam doğru açı ile gelirseniz ve tam olarak doğru hızla gelirseniz, birbirleriyle çarpışmak yerine bir nesne diğerini sapan gibi uzağa doğru fırlatabilir. | Open Subtitles | لكن لو اقتربتم من الزاوية المناسبة وبالسرعة المناسبة، فبدل التصادم يستطيع جسيمٌ أن يدفع الآخر بعيدًا |
Tuhaf bir nesne. Tuhaf garip yuvarlak bir insan meyvesi. | Open Subtitles | غرض غريب ومُثير للريبة عبارة عن فاكهة مُستديرة تنتمي للبشر. |
Evdeki kedi gibi basit bir şey için bile sonsuz çeşitlilikte nesne modellemesi yapmak mümkün ve bu sadece bir nesne. | TED | حتى بالنسبة لشيء بسيط كحيوان أليف يمكن أن يقدم عددا لا نهائي من المتغيرات للنموذج وهذا مجرد شيء واحد فحسب |
Bundan dolayı bu gibi pasif bir nesne, canlı gibi gözükebilir, çünkü hareket etmeye başlıyor. | TED | فعندما تدب الحياه في كائن ساكن كهذا. لأنه بدا بالحركه. |
Fikir şu öyle bir nesne yaratalım ki havayı yönlendirebilsin, ve doğru hızda doğru yerde bitkinin en etkili bölgeleriyle kontak kurdurabilsin. | TED | إذن الفكره هي إختراع كائن يقدر علي أن يجبر الهواء ويكون علي إتصال بالسرعه الصحيحه والمكان الصحيح، في الجزء الصحيح من النبات. |
Sanat tarihi dersi alıyorum ve dini sanat konusunu işliyoruz bu haftaki ödevim de duygusal olarak bağlandığımız özel bir nesne hakkında bir yazı yazmak bu yüzden tavsiyene ihtiyacım var. | Open Subtitles | أذن أنا في هذه فصل تاريخ الفن و نحن ندرس الفن الديني و الواجب هذا الاسبوع هو الكتابة عن كائن |
Burada bir nesne var ve bu örnekte, insan şeklinde bir telimiz var ve bu nesneyi sıradan bir kamerayla kaydedeceğiz. | TED | هاكم أحد المواضيع أو الأجسام و هو جسم من الأسلاك على شكل إنسان وسنصور هذا الجسم بكاميرا عادية |
İlk olarak, bir nesne uzayda ne kadar hızlı hareket ederse hareketsiz bir gözlemciye kıyasla zaman içinde o kadar yavaş hareket eder. | TED | أولاً: كلما تحرك جسم في الفضاء بسرعة، كلما كانت حركته عبر الوقت بطيئة مقارنة بمرصد ثابت. |
Gezegenimizi bir sistem olarak, tek bir nesne olarak uzayda asılı görmenin nasıl bir şey olduğunu hissetmek istedim. | TED | حاولت تجربة شعور ماذا يبدو أن ترى كوكبنا كنظام واحد، جسم واحد، معلقاً في الفضاء. |
Eğer bir nesne varsa ve sayısal analistlerden biri bunu bir şekilde kullanıyorsa | Open Subtitles | إذا كانت هناك قطعة أثرية يستعملها محلل كمي بطريقة ما... |
Elime değerli bir nesne geçti. | Open Subtitles | قطعة أثرية قيمة أصبحت في حوزتي |
Gezegende bildiğimiz tüm yaşamı yok etmek için yeterli bir nesne olurdu. | Open Subtitles | سيكون جسيمًا يكفي لمحو كافة الأحياء التي نعرفها على الأرض |
Fıstık biçiminde bir nesne ile karşılaştık. | Open Subtitles | وجدنا جسيمًا بشكل الفول السوداني |
4,5 milyar yıl yaşında bir nesne karanlıklardan çıkar. | Open Subtitles | جسيمٌ بعمر 4.5 بليون عام ينبثق من الظلام |
10 ya da 20 mil uzunluğunda olabilecek bir nesne yüzlerce belki de binlerce ton kaya ve buzu yolculuğu esnasında kaybetti. | Open Subtitles | جسيمٌ ربما بعرض عشرة أو عشرين ميلاً فقد مئات وربما آلاف الأطنان من الصخور والجليد في رحلته |
Merkez, 17'e düşen tanımlanamayan bir nesne var. | Open Subtitles | أيتها المهمة, لدينا غرض غير مُعَرَف في الشبكة 17 |
Ama ön planda boyunu bildiğimiz bir nesne yok. | Open Subtitles | لكن ليس لدينا غرض في الأفق البعيد بحجم معروف |
Savaş Tanrısı, Zuni'lerin gözünde bir sanat eseri, hatta bir nesne bile değildir. | TED | لا يعتبر شعب الزوني أن إله الحرب هو عمل فني، وهو أبعد من أن يكون مجرد شيء. |