"bir oyun oynuyor" - Traduction Turc en Arabe

• يلعب لعبة
• يقوم بلعبة

Sersemler. Sizinle barbar bir oyun oynuyor. Onu tutun, işte böyle.
ايها الاغبياء انه يلعب لعبة همجية جاروهمثل هذا

Ama bu Radchenko bambaşka kurallarla, yeni bir oyun oynuyor.
و لكن رادشينكو هذا يلعب لعبة جديدة تماماً و بقواعد لم نعهدها من قبل

bir oyun oynuyor ve artık korkmuyor.
إنه يلعب لعبة و ليس خائفًا ،ليس بعد الآن

bir oyun oynuyor gibi gözüküyor yalnız bizimle değil, herkesle birlikte.
و كأنه يلعب لعبة ليس معنا فحسب لكن معهم جميعا

Birisi kesinlikle seninle bir oyun oynuyor, çünkü hiçbir şey bilmiyorum.
،من الواضح أن شخص ما يقوم بلعبة معك لأنني لا أعرف أي شيء عنها

Tehlikeli bir oyun oynuyor. Boyundan büyük işlerle uğraşıyor.
هو يلعب لعبة خطيرة هذا خطير جدا

Yüzkarası bir egomanyak "Bayrağı Ele Geçir" adında uygunsuz bir oyun oynuyor.
يلعب لعبة غير تقليدية للحصول على الراية

Pan bir oyun oynuyor. Bunu kazanabilirsin.
إنْ كان يلعب لعبة تستطيعين الانتصار

Tesadüf değil bu. Birileri karmaşık bir oyun oynuyor, bizi de piyon olarak kullanıyor.
إنها ليست صدفة أحدهم يلعب لعبة معقدة

Oldukça ustaca bir oyun oynuyor.
إنه يلعب لعبة ذكية جداً

Will Graham bir oyun oynuyor.
ويل جراهام يلعب لعبة

I değil düşünüyorum. Hayır, lucien burada bir oyun oynuyor.
لا أعتقد ذلك، كلّا، (لوشان) يلعب لعبة هنا.

- bir oyun oynuyor.
-إنّه يلعب لعبة

Shashi abi bu kez büyük bir oyun oynuyor... milyonluk.
...شاشي) يلعب لعبة كبيرة هذه المرة) بالملايين

bir oyun oynuyor.
إنه يلعب لعبة

Hutch III üç aylık bir oyun oynuyor.
(هاتش) الثالث يلعب لعبة فصلية

Birileri çok ciddi bir oyun oynuyor ve hedefinde ben varım.
شخص يقوم بلعبة حقيقية وأنا الهدف