| Son bilinen yerden yaklaşık 10 kilometre uzakta büyük bir patlama olmuş. | Open Subtitles | كان هناك انفجار هائل على بعد سبعة أميال من الموقع الأخير المعروف. |
| Yaşam türlerinde bir patlama oldu ve sonuç olarak biz var olduk. | TED | كان هناك انفجار في أشكال الحياة، وأخيراً، ظهرنا على الساحة. |
| Buranın güney doğusunda bir patlama vardı. | Open Subtitles | كان هناك إنفجار في المنطقة الجنوبية الشرقية |
| Çeviri: oberst Ve sonra büyük bir patlama ve birçok kabarcık. | Open Subtitles | وبعدها ، كانَ هناك إنفجار كـبير والكثير من الفقاعات، |
| Biz ayrıldıktan sonra gezegende bir patlama oldu, efendim. | Open Subtitles | يبدوا ان هناك انفجار ضخم على الكوكب بعد مغادرتنا مباشرهً |
| Binanin güney tarafinda, ikinci bir patlama daha oldu. | Open Subtitles | لقد كان هُناك إنفجار ثانوي في الجانب الجنوبي من المبنى |
| Rezerveyi çektiğin zaman bir patlama oluyor. | Open Subtitles | عندما تسحب السيفون يكون هناك انفجار من القرف |
| Nükleer güç tesisini havaya uçurursak dev bir patlama olur, değil mi? | Open Subtitles | لو اننا فجرنا محطة القوي النوويه ماذا يمكن ان يحدث؟ اعني سيكون هناك انفجار مروع، اليس كذلك؟ |
| ve finalinde büyük bir patlama var. Hepsi bu. Tamam, yeter! | Open Subtitles | و هناك انفجار كبير في النهايه هذا كل شيء |
| Asansöre bindik, onun katına vardık, kapı açıldı, bir patlama oldu, bir ışık parladı. | Open Subtitles | وصلنا إلى المصعد، وصلت الى الطابق له، فتحت الأبواب، كان هناك انفجار ومضة من الضوء. |
| Hepimiz bunun bir kaza olmasını umduk ama maalesef Atlanta'da da bir patlama gerçekleşmiş. | Open Subtitles | كلنا كنا نتمني ان يكون هذا حادث.. ولكن لسوء الحظ هناك انفجار اخر في اطلانطا |
| Tanrıya şükür buradasınız. bir patlama oldu. | Open Subtitles | اشكر اللة انكي هنا احتاج لمساعدتنا هناك إنفجار. |
| bir patlama oldu, bir bina çöktü. | Open Subtitles | كنا نمشي في بغداد حدث هناك إنفجار وسقطت بناية |
| Her şey aşağı indi, cam patlamaya başladı, insanlar yaralandı, bunlara ilave olarak, eşyalar geldi ve büyük bir patlama vardı, her şey karanlığa gömüldü. | Open Subtitles | كل شيء سقط، الزجاج تضرر الناس و أشياء سقطت عليهم وكان هناك إنفجار كبير، وكل شئ أظلم ظلام حقيقى مثل الدخان |
| Beklettiğim için özür dilerim fakat metroda bir patlama oldu. | Open Subtitles | اعتذر انك اضطررت للانتظار لكن يبدو انه حدث انفجار في محطة المترو |
| Gelecekte çok büyük bir patlama olacak, tek, belirli bir günde. | Open Subtitles | سيحدث انفجار ضخم في المستقبل, في يوم محدد |
| Dün Güney Manhattan'da büyük bir patlama oldu. | Open Subtitles | كان هُناك إنفجار هائل أمس جنوب "مانهاتن" , هَل من الممكن إنّه ؟ |
| -Pekala, bu batıdan gelen bir patlama gibiydi; | Open Subtitles | يبدو بان الانفجار قادم من الغرب.. ربما من دينفر |
| Demiryolunda bir patlama oldu. | Open Subtitles | كان هنالك إنفجار في أعمال سكة القطار |
| Pazartesi günü elektrik santralinde bir patlama oldu. | Open Subtitles | كان هناك أنفجار بمحطة الكهرباء ليلة الاثنين |
| İşte filmin için bir patlama daha. | Open Subtitles | هنا موقع إنفجار آخر في فيلمك الخاص، أيها الفتى |
| Bir çeşit patlamaya tanık olduk çok gürültülüydü..tahribat...patlama duman ve ilk kulede ikinci bir patlama orada başka bir bomba patladı... | Open Subtitles | نحن فقط شَهدنَا نوع من إنفجار... ... هوكَانَعاليَجداً ... آدانَ... |
| Büyük bir patlama oldu. O sırada temizlik yapıyordum. | Open Subtitles | كان هناك إنفجاراً ضخماً، كنت أنظف في ذلك الوقت |
| Kendi güvenliğimi hiçe sayarak tehlikeli bir patlama yaptım. | Open Subtitles | تسببنا في إنفجار خطير دون أي اعتبار لسلامتي الشخصية |
| Anlamı, biz patlama yarıçapı hakkında konuşuyoruz demektir yarım millik bir patlama yarıçapı. | Open Subtitles | يعني أننا نتحدث عن إنفجار قُطري إنفجار , نصف قطره هو ميل واحد |