| Ancak nükleer patlamanın olduğu alan ve çevresinde yüz binlerce hayatı kurtarabilecek bilimsel olarak desteklenmiş bir plan var. | TED | لكن هناك خطة عمل مدعومة علمياً يمكن أن تُنقذ مئات الألوف من الأرواح في المنطقة المحيطة للإنفجار نووي. |
| Hepimiz için yapılmış bir plan var, hepimiz bir şeyin parçasıyız... | Open Subtitles | هذا، بالنسبة لنا جميعا، هناك خطة ...لكل واحد منا يأتي ببعضها |
| Carli'yle bir plan var mıydı ki? | Open Subtitles | أوه, هل كانت هناك خطة مع كارلي؟ |
| Demek istiyorum ki, bir plan var mı yoksa kafamıza göre bomba mı atıyoruz? | Open Subtitles | اعني هل كان هناك خطة ام اننا فقط نرتجل |
| Kafanda bir plan var. | Open Subtitles | لديكَ خطة في عقلك |
| - Sanırım şimdi bir plan var? | Open Subtitles | لذا أَحْزرُ هناك خطة الآن؟ |
| Sanırım hepimiz için bir plan var. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك خطة لنا جميعا |
| - Jones da seviyor. Bunun bir yerinde bir plan var mı? | Open Subtitles | هل هناك خطة هنا في مكان ما ؟ |
| Daha doğrusu istilacıları mağlup etmek için bir plan var. | Open Subtitles | أقصد، هناك... خطة لهزيمة الغزاة. |
| Julian Randol için bir plan var. | Open Subtitles | هناك خطة قيد التنفيذ فيما يخص (جوليان راندول). |
| Sanırım başka bir plan var. | Open Subtitles | أظن هناك خطة أخرى |
| Bilmen gereken bir plan var. | Open Subtitles | هناك خطة يجب أن تعرفيها. |
| Sara, bunu düzeltmek için, ailemizi korumak için bir plan var. | Open Subtitles | سارة) هناك خطة لتصويب كل هذا) لحماية عائلتنا |
| bir plan var. Onayınızı bekliyor. | Open Subtitles | هناك خطة تنتظر موافقتك |
| Artık yeni bir plan var. | Open Subtitles | هناك خطة جديدة |
| Artık yeni bir plan var. | Open Subtitles | هناك خطة جديدة |
| Joanna, elbette bir plan var. | Open Subtitles | (جوانا)، هناك خطة. |
| Joanna, elbette bir plan var. | Open Subtitles | (جوانا)، هناك خطة. |
| Kafanda bir plan var. | Open Subtitles | لديكَ خطة في عقلك |