| Pazar günleri senin bilmediğin bir programım var. | Open Subtitles | إن لدي جدول معين أسير عليه كل يوم أحد ولا تعرفون عنه شيئاً. |
| Sürekli buluşma günümüzü değiştirip duramazsın benim de bir programım var. | Open Subtitles | يمكنك وأبوس]؛ ر حفاظ على تغيير الوقت لدي جدول زمني جدا |
| Pekala,oldukça yoğun bir programım var gerçekten önemliyse iyi olur. | Open Subtitles | حسنا , ان لدي جدول مشغول للغاية فمن الافضل ان يكون هذا الامر جيداَ |
| Hazırlanacak bir programım var da. | Open Subtitles | لدي برنامج للاستعداد له. |
| Yeni bir programım var. | Open Subtitles | لدي برنامج جديد |
| Hey, bir programım var. | Open Subtitles | هيا, لدي مواعيد. |
| Bak, tamamen dolu bir programım var ve amircilik oynamak içinde zamanımda yok. | Open Subtitles | انظرا ، لديّ جدول مزدحم ولاأملكالوقتللتصرّفكمُديرمدرسة . |
| Efendim, yer almam gereken yoğun bir programım var o yüzden bugün öğleden sonra sizi bu şeyi bir insana takarken izlesem? | Open Subtitles | سيدي، لدي جدول ممتلئ كان علي بالفعل أن أقتطع جزءًا منه |
| Eliniz kıçınızda boş boş duruyorsunuz Uymam geren bir programım var. | Open Subtitles | تباً لكما, لدي جدول زمنّي مُضطر للعمل بهِ |
| Tamam bir programım var ama katı bir şekilde uymam gerekmiyor. | Open Subtitles | لدي جدول, لكنّي لست ملزم باتّباعه. |
| - Beyler, yoğun bir programım var. | Open Subtitles | استمعا أيها الظابطان أنا لدي جدول مواعيد ضيق أنا حقا بحاجة إلى... |
| CityLine'ın tam işbirliğine sahipsiniz ama uymam gereken bir programım var. | Open Subtitles | لديك تعاون سيتي لاين الكامل, ولكن لدي جدول زمني للحفاظ عليه . |
| Uyuyamam. Benim bir programım var. | Open Subtitles | لا أستطيع، لدي جدول مضغوط |
| Uymam gereken bir programım var. | Open Subtitles | لدي جدول يجب أن ألتزم به |
| Yeni bir programım var. | Open Subtitles | لدي برنامج جديد |
| - Elbette bir programım var. | Open Subtitles | بالطبع لدي برنامج |
| Çok yoğun bir programım var. | Open Subtitles | لدي مواعيد مزدحمة جدا. |
| Yetişmem gereken bir programım var. | Open Subtitles | فأنا لديّ جدول زمني -نتفهم ذلك |