| Suçları bilinen birinin benim hakkımda konuşması iyi bir referans olarak değerlendirilmez. | Open Subtitles | ولكن وضع مجرم معروف يتحدث عني لايتماشى مع معني مرجع شخص طيب |
| Eski bir referans ama hâlâ işe yarıyor. | Open Subtitles | إنه مرجع قديم لكنه لا زال محتفظا بمكانته |
| Arıyorsun, bir referans veriyorsun... ve onlar da istediğin her türlü yasadışı uyuşturucuyu getiriyorlar. | Open Subtitles | اتصل بهم واعطهم مرجع وهم يحضرون لك مهما تريد من المخدّرات المحظورة |
| İyi bir referans mektubu yazacağım. İş bulmakta zorluk çekmezsin. | Open Subtitles | سأكتب توصية من أجلك لن تواجهي مشكلة في ايجاد وظيفة |
| Sana kendisinin yazacağı gibi bir referans mektubu yazacağım. | Open Subtitles | سأمنحك التوصية التي كان سيتوصى لكِ بها. |
| Theremin çalmak vokalist olmaya benziyor tek fark sesiniz gırtlağınızdan çıkmıyor, onu sadece havada kontrol ediyorsunuz ve gerçek bir referans noktanız yok; siz her zaman kulağınıza güvenerek onu ikide bir ayarlıyorsunuz. | TED | إنه شبيه بأن تصبح مطرباً ، بإستثناء، بدلاً عن أن تخرج الأصوات من حلقك، فأنت تتحكم بها فقط عبر الهواء وليس لديك حقاً نقطة مرجعية. فأنت تعتمد دائماً على أذنيك وتقوم بالضبط بإستمرار. |
| Mesela bu soruyu başka sözcüklere dökeyim: Bir kedi, açısal momentumun korunumunu ihlal etmeden, bir referans sistem içinde ayaklar yukarı pozisyondan ayaklar aşağı pozisyona geçer? | TED | دعني أُعيد صياغة السؤال، على سبيل المثال: كيف يمكن للقط أن ينتقل من قدم إلى قدم في الإطار المرجعي للسقوط، دون إنتهاك قانون الحفاظ على العزم الزاوي؟ |
| O hâlde bir referans noktası gerek. | Open Subtitles | لذا نحن بحاجة لنقطة دالة. مطار "جون ف. |
| Yani şu an, ataların kalıntılarına bakıp DNA'yı ayırmak için; teknolojiye ve bir referans noktası olarak Neandertal genine sahip olduğumuza göre, bunu dünyanın başka herhangi bir yerinde uygulayabiliriz. | TED | إذا لدينا الآن الجينوم الخاص ب " النيدرثيلس " كنقطة مرجع ولدينا التكنولوجيات لكي نبحث في بقايا الأسلاف و نستخرج الحمض النووي ويمكننا ان نطبق ذلك في كل انحاء العالم |
| Bu andan itibaren o artık tamamıyle bir referans kitabı. | Open Subtitles | ذلك بصرامة مرجع من الآنَ فَصَاعِدَاً. |
| Birden çok örneğe mi baktık yoksa tek bir referans örneğine mi? | Open Subtitles | هل أخذنا عدة عينات أم مجرد مرجع ؟ |
| Bu pasajla ilgili herhangi bir referans bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أجد أي مرجع يتعلّق بهذا المقتطف |
| Kütüphanede işimize yarayabilecek bir referans buldum, Atlantis. | Open Subtitles | أنا وَجدتُ مرجع واحد في تلك المكتبةِ الذى قَدْ " يكون مفيد، " أطلانطس |
| Gizli kamera bir referans noktasıdır, bunu inkar edemem. | Open Subtitles | الكاميرا الخفية، مرجع مهم لا أنكر ذلك |
| Judy iki yil önce, agabeyin bosanirken, ...nitelikli bir referans mektubu yazmissin. | Open Subtitles | جودي قبل عامين، عندما طلّق أخوكِ زوجته كتبتِ توصية تشيدين فيها بشخصيته |
| Evet. Tek ihtiyacım olan, polisten alınacak bir referans. | Open Subtitles | نعم ، وكل ما أحتاجه هو خطاب توصية من الشرطة |
| En müthiş fırının mal sahibi olarak senden göz kamaştırıcı bir referans bekliyorum. | Open Subtitles | كمالِك لأكبر مخابِز الحلوى، فاني أتوقع توصية عظيمة |
| Ne diye benden bir referans istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تريدين التوصية ؟ |
| Ve bu, bana kalirsa, almam gereken bir referans noktasiydi benim isimi yapabilmek icin. | TED | وبالنسية لي كانت تلك نقطة مرجعية اعتقدت انني كنت بحاجتها كي اتمكن من عمل ما عملت. |
| Hareket halindeki uzay gemisinde zamanın Stella için daha yavaş geçtiğini fark edebilecek tek kişi, eylemsiz veya ivmesiz olan bir referans çerçevesindeki gözlemciler olacaktır– Dünya'da olan Terra gibi. | TED | فقط الأشخاص الذين يستطيعون ملاحظة أن الوقت على المركبة المتحركة يمضي أبطأ بالنسبة لستيلا هم المراقبين ضمن الإطار المرجعي القصوري أو العطالي. مثل تيرا التي بقيت على الأرض. |
| - O hâlde bir referans noktası gerek. | Open Subtitles | نحتاج لنقطةٍ دالة. |